HOŞGELDİNİZ

Bloguma hoşgeldiniz...
Çocukluğumdan beri yemek sofraları, yemek yapma ritüelleri hayatımda önemli bir yer tuttu. Evdeki baklava açma sahneleri, su böreği pişirmeleri, çerkez tavuğu hazırlamaları ve daha birçoğu tüm detayları ile gözümün önünde halen. Yemek sofralarımız hep kalabalık ve bereketli oldu. Babam da annem de büyük kardeş oldukları için akraba ziyaretlerimiz düğün dernek fasıllarımız yoğundu. Çok kalabalık günlerde biz çocukların yer yataklarında enine yanyana yatışlarımızın lezzetini hiç unutmadım. Çok kardeşli, çok kuzenli bir ailede büyüdüğümüz için her şeyi özellikle de yediğini paylaşmayı seven bireyler olduk. Bu nedenle çocukluğumun tatlarını paylaşmayı hep çok istedim. Bunu bir kitapla da yapmak mümkündü tabii ama benim böyle büyük bir projeye cesaretim olmadı hiç. Blogda yazmak ise hem daha samimi hem de daha kolay geliyor bana. Yemek yemeyi de yapmayı da çok önemsiyorum. Çünkü ne yersek o olduğumuza inanıyorum ve yemek yemenin hayatı güzelleştiren bir ritüel olduğunu düşünüyorum.
Blogumda sağlıklı ve lezzetli tarifler paylaşmak istiyorum. Kullandığım malzemelerin organik olmasına dikkat ediyorum.Yağ olarak tereyağı ve sızma zeytinyağı kullanıyorum. Şeker kullanmıyorum, tatlandırmak için kuru meyveler ve az miktarda splenda kullanıyorum.
Sebzeleri baş tacı ediyorum. Ben diyabetli olduğum için böyle beslenmek zorundayım ama inanıyorum ki herkes böyle beslenirse hastalıkları yakalanmadan önce önleyebilirler. Tariflerimi keyifle deneyip tecrübelerinizi benimle paylaşmanızı çok isterim. Sevgiler.
vildanatalay77@gmail.com.

11 Haziran 2012 Pazartesi

Baklalı Pilav

Merhaba bugün de size ikinci annem Esoş' tan öğrendiğim çok lezzetli bir pilav tarifi vereceğim. Malum taze bakla zamanı ve her yaza girişte annem bu pilavı yapar. Ben şimdi taze bakla alıp derin dondurucuya atıyorum ve her canım çektiğinde hem baklalı pilav hem de enginar pişirirken kullanıyorum. Tabii enginarları da derin dondurucuya atıyorum. Tahmin edeceğiniz üzere evde dolaptan çok derin dondurucu var.Yaz sebzeleri o kadar güzeller ki, büyük bir aç gözlülükle hepsini saklamak istiyorum.
Şimdi gelelim tarife; Taze baklaları kabuklarını soyarak kullanmak gerekiyor ve bu biraz uğraştırıcı bir iş. Ben bir derin dondurucu uzmanı olarak bu işin kolayını buldum; dondurucudan çıkan baklaların kabuğu kolayca çıkabiliyor bu yüzden baklayı taze kullanacağım zaman bile önce birkaç saat dondurucuda bekletiyorum, sonra soyuyorum.
Malzemeler:
1- Yarım kg taze iç bakla
2- 250 g kıyma
3- 2 su bardağı baldo pirinç
4- 3 su bardağı kaynar su
5- bir demet dere otu
Hazırlanışı:
1- 2 su bardağı pirinci bol tuzlu sıcak suda su soğuyana kadar bekletin
2- pirinci berrak su çıkana kadar bol bol yıkayın ve böylece nişastasından arındırın ve süzün. Böylece nişastanın verdiği yapışkanlıktan kurtulursunuz ve tane tane bir pilav elde edebilirsiniz.
4-Pilav tenceresine kıyma ve baklaları birlikte koyun ve karıştırarak pişirin.( Baklalar yenecek kadar pişmeli)
5-İki kaşık tereyağı ve pirinci ekleyip hafifçe karıştırarak 3, 4 dakika kavurun.
6- 1 tatlı kaşığı tuz ve 3 bardak sıcak suyu ekleyip tencerenin kapağını kapatın.
7- Ateşi iyice kısarak 20 dakika kadar pirinç suyunu çekip, göz göz oluncaya kadar pişirin.
8- İnce kıyılmış dere otunu pilava ekleyip zedelemeden karıştırın. Üzerini kağıt havlu ile kapatıp 10 dakika dinlendirin.
9- Servis tabağına aldığınız pilavın üzerini karabiberle süsleyin ve mutlaka cacık ile servis edin. Bu pilav hem et hem sebze hem tahıl ihtiva ettiği için üzerine bir tatlı ilavesi ile tam bir menü olarak kullanabilirsiniz. Afiyetle yiyiniz efendim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder