HOŞGELDİNİZ

Bloguma hoşgeldiniz...
Çocukluğumdan beri yemek sofraları, yemek yapma ritüelleri hayatımda önemli bir yer tuttu. Evdeki baklava açma sahneleri, su böreği pişirmeleri, çerkez tavuğu hazırlamaları ve daha birçoğu tüm detayları ile gözümün önünde halen. Yemek sofralarımız hep kalabalık ve bereketli oldu. Babam da annem de büyük kardeş oldukları için akraba ziyaretlerimiz düğün dernek fasıllarımız yoğundu. Çok kalabalık günlerde biz çocukların yer yataklarında enine yanyana yatışlarımızın lezzetini hiç unutmadım. Çok kardeşli, çok kuzenli bir ailede büyüdüğümüz için her şeyi özellikle de yediğini paylaşmayı seven bireyler olduk. Bu nedenle çocukluğumun tatlarını paylaşmayı hep çok istedim. Bunu bir kitapla da yapmak mümkündü tabii ama benim böyle büyük bir projeye cesaretim olmadı hiç. Blogda yazmak ise hem daha samimi hem de daha kolay geliyor bana. Yemek yemeyi de yapmayı da çok önemsiyorum. Çünkü ne yersek o olduğumuza inanıyorum ve yemek yemenin hayatı güzelleştiren bir ritüel olduğunu düşünüyorum.
Blogumda sağlıklı ve lezzetli tarifler paylaşmak istiyorum. Kullandığım malzemelerin organik olmasına dikkat ediyorum.Yağ olarak tereyağı ve sızma zeytinyağı kullanıyorum. Şeker kullanmıyorum, tatlandırmak için kuru meyveler ve az miktarda splenda kullanıyorum.
Sebzeleri baş tacı ediyorum. Ben diyabetli olduğum için böyle beslenmek zorundayım ama inanıyorum ki herkes böyle beslenirse hastalıkları yakalanmadan önce önleyebilirler. Tariflerimi keyifle deneyip tecrübelerinizi benimle paylaşmanızı çok isterim. Sevgiler.
vildanatalay77@gmail.com.

25 Aralık 2012 Salı

Yılbaşı kurabiyeleri

Merhaba Arkadaşlar,
Bugün size görüntülerine ilaveten lezzeti de çok hoş olan yılbaşı kurabiyelerini anlatmak istiyorum. Kurabiyeleri hazırlayıp soğuttuktan sonra üzerlerini "şeker hamuru" ve "royal icing" ile süsleyerek çok hoş görünümler elde edebilirsiniz. Ben süslemede çok becerikli değilim ama sizler yaratıcılığınızı kullanarak çok güzel ürünler yapabilirsiniz. Yılbaşına birkaç gün kalmışken siz de bu kurabiyelerden hazırlayıp sevdiklerinizle paylaşın, ve hayatlarınızı ufak sevinçlerle güzelleştirin...

Malzemeler:
1- 1 büyük boy yumurta
2- 1 "cup" pudra şekeri
3- 2 cup + 1.5 cm organik tam buğday unu, (240g) ( tabii ki her çeşit un kullanabilirsiniz, ben bulabildiğim malzemelerin organik, ve sağlıklı olanlarını tercih ediyorum)
4- 60 g (1 çay bardağı kadar) mısır nişastası
5- 150 g tereyağ
6- Bir limon kabuğu rendesi veya 1 tüp Dr. Oetker limon aroması
7- 1 çay kaşığı silme toz zencefil
8- 1 çay kaşığı tepeleme toz tarçın
9- 1 çay kaşığı karbonat

Hazırlanışı:
1- Yumurta ile şekeri bir karıştırıcıda ya da elinizle iyice karıştırın
2-  Buzdolabından çıkarılmış tereyağı bıçakla küçük küçük kesip karışıma yedirin.
3- Kuru malzemelerin hepsini ayrı bir kaba eleyin.
4- Yumurtalı karışıma limon aromasını ve toz karışımı ekleyin ve çok fazla karıştırmadan yedirin ve biraz yoğurun.
5- Elde ettiğiniz hamur encak elinize yapışmayacak kıvamda olmalıdır. Eğer hamur halen yapışkansa biraz buğday nişastası ile toparlayın.
6- Hamuru streçle sarıp buzdolabında en az yarım saat dinlendirin.
7- Hamuru açmak için tezgahınıza yapışmayan bir malzeme serin. Bu silikon tabaka veya yağlı fırın kağıdı olabilir.
8- Hamurdan büyükçe parçalar alıp merdane ile 3 mm kalınlığında açın ve kurabiye kalıpları ile kesip yağlı kağıt serilmiş tepsiye 2 cm aralıklarla dizin.
9- Önceden 170 dereceye ısıtılmış fanlı fırında kurabiyelerin kenarları hafifçe kızarıp ortaları pembe oluncaya kadar pişirin.
10- Tepsiyi fırında çıkarıp kurabiyelerin soğumasını bekleyin.
11- Şeker hamuru ile kaplamak için istediğiniz renkteki şeker hamurunu merdane ile ince açıp kurabiye kalıpları ile kesip kurabiyelerin üstüne yapıştırın. İyi yapışması için bal veya reçel suyu kullanabilirsiniz.



11 Aralık 2012 Salı

Turşu Kavurma

Selam Dostlarım,
Hamsi mevsiminin başlaması ile birlikte ben de mutat "Hamsili Pilav" partilerine başladım. Hamsili pilav tam bir yemek olduğu için yanında salata dışında pek bir şey yenemiyor. Ben de giriş yemeği olarak sadece tavada ince yapılmış mısır ekmeği eşliğinde turşu kavurması sunmayı tercih ediyorum. Turşu kavurma da bir Karadeniz yemeği ve genellikle fasulye turşusu ile yapılıyor. İstenirse domates ve diğer turşulardan da yapılabilir. Benim tercihim her zaman fasulye turşusudur. Seveceğinizi umuyorum, afiyet olsun...
Malzemeler:
1- 1 kg fasulye turşusu
2- 4 orta boy kuru soğan
3- Yeterince zeytinyağı
4- 7,8 iri diş sarımsak
5- Yarım demet  ince kıyılmış maydanoz

Hazırlanışı:
1- Fasulye turşusu ılık suda bekletilir. Arada suyun değiştirilmesi gerekir. Turşunun tuzu istediğiniz kıvama gelince bol suyla yıkanır.
2- Fasulyeler 2 cm eninde doğranır.
3- Kuru soğanlar yarım ay şeklinde doğranır, büyük bir tava ya da yayvan bir tencereye alınır.
4- Yeterine zeytinyağı ( bir su bardağı kadar) eklenip orta ateşte sürekli karıştırılarak pembeleştirilir.
5- Süzülmüş fasulyeler de soğana eklenir ve birlikte kavurmaya başlanır.
6- Fasulyeler iyice suyunu çekip yumuşayıncaya kadar kavurma işlemine devam edilir. Bu işlem yarım saat kadar sürecektir.
7- Ateşi kapadıktan sonra dövülmüş sarımsak fasulyeye eklenir.
8-Fasulye yayvan bir tabağa yayılır, üzeri incecik kıyılmış maydanoz ile süslenir.
9- Yanında mısır ekmeği ile servis edilir. Afiyet olsun...

22 Kasım 2012 Perşembe

Roastbief

Merhaba,
Bugün bir ana yemek olan Rosebief tarifi vermek istiyorum. Yemeğin ismi ingilizce ve nasıl yazacağım konusunda kararsız kaldım. Türkçe rozbif diye okunuyor ve pembe bonfile anlamına gelir. Sanırım etin içi pembe bırakıldığı için bu isim verilmiş.

Malzemeler:
1- Bütün bırakılmış dana bonfile
2- 2 yemek kaşığı tatlı hardal, 1 yemek kaşığı granül tuz, 1 tatlı kaşığı karabiber.

Hazırlanışı:
1- Baharat karışımını bir kasede iyice karıştırın.
2- Karışımı bonfilenin her yerine güzelce sürün.
3- Geniş bir tavaya 1-2 kaşık zeytinyağı koyun ve ısıtın.
4- Bonfilenin her yanını kahverengi bir kabuk oluncaya kadar zeytinyağı içinde kızartın.
5- Bonfileyi bir fırın tepsisine yerleştirin, 150 derecede 30 dakika kadar pişirin.
6- Pişirme süresi sizin fırınınızın özelliğine göre değişiklik gösterebilir. Önemli olan dışı kıtır içi yumuşak ve pembe olan bir et elde etmek.
7- Eti dışarı alıp ince dilimlere bölüp servis tabağına yerleştirin.
8- Fırın kabında az miktarda kahverengi bir et suyu kalacaktır. Bu suya 1 çay bardağı kadar kaynar su ekleyip karıştırın.
9- Bir fincan soğuk suda 1 kaşık mısır nişastasını iyice çözün.
10- Nişasta karışımını et suyuna karıştırarak ekleyin.
11- Et suyunu fık fık edinceye kadar karıştırarak pişirin, boza kıvamına gelsin.
12- Hazırlanan sosu dilimlediğiniz bonfilenin üzerine döküp servis edebilirsiniz. Afiyet olsun.

7 Kasım 2012 Çarşamba

chaflutis (Fırında meyvalı puding)


Selam dostlar,
Bugün yine François' den bir tarif vereceğim sizlere. Orijinal ismini tercüme edemedim ama Türkçe bir isim uydurmam gerekirse "Fırında Meyvalı Puding" derim. Ben çok sevdim, umarım siz de seversiniz. yaz için çok uygun, gayet hafif bir tatlı... Hadi şimdi tarife geçiyorum:

Malzemeler:
1- 750g süt
2- 4 yumurta

3 Kasım 2012 Cumartesi

Falafel (Nohut Köftesi)

 Canlarım bitanelerim ben sizinle varım:)) Şaka bir yana dünden beri blogum yüzlerce kere tıklandı ve ben çok mutluyum. Keramet kievskide sanırım. Aslında bugüne dek birçok sofistike ve lezzetli tarifler verdiğimi sanıyorum ama hiçbiri bu kadar ilgi çekmemişti. Bugün de Lübnan kaynaklı bir tarif olan vejeteryan köfte, falafel tarifi vermek istiyorum. Bildiğim kadarı ile ortadoğu bölgesinde sokakta fast food olarak satılıyor. Yiyimi güzel çıtır bir köfte. Umarım seversiniz...

Malzemeler:

1- 1 su bardağı nohut
2- 2 orta boy soğan
3- 3 diş sarımsak
4-1 tatlı kaşığı tepeleme kimyon
5-1/2 tatlı kaşığı tuz
6-1 tatlı kaşığı pul biber
7- 2 yemek kaşığı un
8- 1/2 tatlı kaşığı karbonat
9- 1 tutam maydanoz

Hazırlanışı:

1- Nohutu yıkayıp 12 saat suda bekletin.
2- Nohutu süzüp parçalayıcıda iyice inceltin
3- Soğan, sarımsak, maydanoz un ve baharatları da parçalayıcıdan geçirip nohutlara ekleyin.
4- Karışımı yoğurup büyük yuvarlak köfteler hazırlayın. ( 3-4cm çapında)5- Köfteleri yağlı kağıt serilmiş bir tepsiye dizin.
6- Tavaya yağı koyup 190 dereceye ısıtın ve köfteleri bir spatül yardımı ile alıp kızgın yağa atın, bir dakika kızartın ve kağıt havlu üzerine çıkarın.
7- Sıcak, sıcak servis edin. Afiyet şeker olsun.

1 Kasım 2012 Perşembe

Piliç Kievski

Uzun bir tatilden sonra tekrar karşınızdayım sevgili dostlarım. Bugün size bir tavuk yemeği, "Piliç Kievski" tarifi vermek istiyorum. Özellikle konuklarınız geldiği zaman lezzeti ve görüntüsüyle beğeni alacağını düşünüyorum. Hadi başlayalım:
Malzemeler:
1- 4 tavuk göğsü, şnitzel yapılacak gibi inceltilmiş olanlardan.
2-1/2 limon suyu
3- tuz, karabiber, kimyon, maydanoz, 1 tatlı kaşığı pul biber
4- Kızartmak için bol yağ
5- 2 yumurta
6- Yeterince galete unu

Hazırlanışı:
1- Tereyağı,  limon suyu, baharatlar ve maydanoz karıştırılıp yoğurulur.
2- Karışımı bir folyoya sarın, tahminen kalın bir puro kalınlığında rulo yapın.
3- Ruloyu dört eşit parçaya bölün.
4- Her tavuk göğsünün ortasına bir parça tereyağı koyup, bohça şeklinde kapatın.
5- Bir tabağa yeterince un koyup tuz, karabiberle tatlandırın.
6- 2inci tabağa çırpılmış yumurta, 3üncü tabağa da galete koyun.
7- Tavukları sırası ile un, yumurta ve galete ununa bulayıp, 195 dereceye kızdırılmış sıvı yağda altın rengi olana kadar( tahminen 5 dakika) kızartın.
8- Afiyet olsun...

2 Ekim 2012 Salı

Kuzu But Fırında

Selam dostlarım,
Bugün size sevgili arkadaşım Makbush' un isteği üzerine Fırında Kuzu But tarifi vermek istiyorum. Aslında bu tip tarifleri herkes bilir gibi geldiği için yazmak aklıma gelmiyor. İnşallah seversiniz...

Malzemeler:
1- Kuzu but
2- 1 yemek kaşığı tuz, 1 tatlı kaşığı karabiber.
3- 1 limon, birkaç dal biberiye

Hazırlanışı:
1- Kuzu butu kasaptan alırken bütün halde bıraktırın ve kemiğini çıkarttırın.
2- Tuz ve karabiberi karıştırın ve butun etrafını bununla ovun.
3- Limonu ortadan kesin ve etin etrafını limonla da iyice ovun.
4- Etin üstüne birkaç sap taze biberiye saplayın.
5- Fırını 150 dereceye ayarlayın.
6- Eti bir fırın kabına koyup fırına yerleştirin.
7- 2.5, 3 saat süre ile etin her yeri nar gibi kızarıncaya kadar pişirin.
8- Pişen eti servis tabağına alın, fırın kabında biriken karamel renkli et suyuna 1 çay bardağı kadar sıcak su ekleyin ve elde ettiğiniz karışımı küçük bir sos tenceresine alın.
9- Bir yemek kaşığı nişastayı çok az soğuk suda çözün.
10-Nişastayı yavaş yavaş sos tenceresindeki et suyuna ilave edin.
11- Karıştırarak kaynamaya başlayıncaya kadar ısıtın, ve sos kabına alın.
12- Eti masada dilimleyerek ve üzerine sos ilavesi ile servis edin.
13- Kuzu butu yalnız yemek olmaz! Benim önerim bademli beyaz pilav ve yeşil salata ile beraber servis etmeniz. Afiyetle...

15 Eylül 2012 Cumartesi

Ispanaklı Kiş

Merhaba,

Bugün çok seveceğinizi düşündüğüm bir kiş tarifi paylaşmak istiyorum sizlerle. Kişi değişik sebzeler kullanarak yapabilirsiniz. Örneğin ıspanak, kabak, enginar, kuşkonmaz kişe çok yakışan sebzelerden bazıları... Yaratıcılığınızı kullanıp başka sebzeleri de deneyebilirsiniz. Tüm kişler için aynı tabanı kullanabilirsiniz. İçi için de soğan ve sebze az yağda biraz  öldürülüp krema, peynir ve yumurtalar ilave edilip fırınlanır. Ben örnek olarak  ıspanaklı kiş tarifini paylaşacağım sizlerle. afiyet olsun.

Malzemeler:

Taban için
1- 200g un
2- 100g tereyağı
3- 1 büyük boy yumurta
4- 1 çimdik tuz
İç için
1- Temizlenip ayıklanmış olarak 500-600g ıspanak
2- 1 orta boy soğan
3- 125 g süt kreması
4- 150 g krem peynir
5- 100 g eski kaşar
6- 1 yemek kaşığı nişasta
7- 4 yumurta sarısı

Hazırlanışı:
1- Unu  hamur karıştırıcıya koyun içine soğuk tereyağı, yumurtayı ve tuzu ilave edip yoğurun elde ettiğiniz yumuşak hamuru naylon torbaya koyup buzdolabında en az bir saat dinlendirin. Ben zaman kazanma ihtiyacım varsa hamuru hazırlayıp 2 güne kadar buzdolabında bekletiyorum. Hamur karıştırıcınız yoksa elle de yoğurabilirsiniz.
2- Hamuru buzdolabından çıkarıp yağlı kağıt serdiğiniz tezgah üzerinde merdane ile 2mm kalınlığında açın ve altı çıkabilen, yağlı kağıtla kaplı tart kalıbına yerleştirin. (24cm çapında olabilir)
3- Soğanı yemeklik doğrayıp bir tavaya alın, biraz zeytinyağı ile hafifçe öldürün.
4- Yıkanmış ıspanak yapraklarını irice koparıp( saplarını kullanmayın) ekleyin kavurmaya devam edin .
5- Ispanaklar sünüp suyunu çekince ateşten alın.
6- İçine krema, eritme peyniri ve kaşar peynirin yarısını ve nişastayı ekleyip karıştırın.
7- Yumurta sarılarını çırpıp karışıma yedirin.
8- Ispanak karışımını tartın içine doldurun.
9- Kalan kaşar peyniri üzerine rendeleyin.
10- Önceden 170 dereceye ısıtılmış fanlı fırında altın rengi olana kadar pişirin.

6 Eylül 2012 Perşembe

Çıtır Yaz Böreği

Merhaba arkadaşlar,

Dün yemekte arkadaşlarım vardı, ben de hafif olur diye düşünerek bir börek uydurdum. Onlar çok beğendiler ve bloga koymam için ısrar ettiler. Bakalım siz nasıl bulacaksınız! Çok, çok kolay, denemenizi öneriyorum...

Malzemeler:
1- 2 yufka (yufkacı yufkası kullanmanızı öneririm, vakum paketliler iyi olmuyor.)
2- 150-200 g beyaz peynir.( ben Sütaş'ın süzme peynirini kullandım)
3- yarım demet dereotu, yarım demet maydanoz
4- 1 yumurta
5- yarım avuç iri  kırılmış ceviz
6- 60 g tereyağı
7- yarım çay bardağı zeytinyağı

Hazırlanışı:
1- yufkaları ortadan ikiye kesin.
2- düz tarafı size bakacak şekilde tezgaha yayın
3- Tereyağı ve zeytinyağı sahanda eriyene kadar ısıtın( sakın yakmayın)
4- Bir fırça yardımı ile yufkanın sol yarısını yağlayın, elinizle de homojen bir şekilde yayın.
5- Yufkanın sağ tarafını sol tarafın üzerine katlayın.
6- Otlar, peynir ve yumurtayı blenderda inceltin, en son iri kırılmış ceviz ve biraz da karabiber ekleyin.
7- hazırladığınız harcı yufkanın düz kısmına koyarak kol böreği gibi sarın ve tepsiye yerleştirin.
8- geri kalan 3 yarım yufkaya da aynı muameleyi uygulayın.
9- 4 adet kol böreğini biraz aralıklı olarak yağlı kağıt serilmiş tepsiye yerleştirdikten sonra, böreklerin üstünü ve yanlarını da fırça ile iyice yağlayın. börekleri ayrık koyduğunuz için her tarafları iyice kızaracaktır.
10- Önceden 180 dereceye ısıtılmış turbo fırında iyice kızarana kadar pişirin.
11- Tahminen 25 dakikada pişiyor size de çıtır, çıtır yemesi kalıyor:)

27 Ağustos 2012 Pazartesi

Krem karamel

Selam Dostlarım,

Uzun bir tatilden sonra nihayet evdeyim. Sizleri ihmal ettim ama yeni tecrübeler edindim ve bunları sizlerle paylaşacağım. Tatilimin Selimiye ayağında Fransız dostlarımız bizimle birlikteydi. Her sabah François' in yeni bir sürpriziyle kahvaltı yaptık. Bunlardan birisi krem karamel! Ben krem karamelin tutturması zor bir tatlı olduğunu düşünürdüm. Francois her şeyi o kadar sakin ve pratik şekilde hazırlıyor ki herkes yapabilir duygusu geliyor insana. Tarife geçmeden önce sizlere çok teşekkür etmek istiyorum. Uzun zamandır sizlere yeni tarif veremediğim halde blogumu ziyaret etmeye devam ettiniz ve beni çok mutlandırdınız. Sizin ilginiz beni daha da yüreklendiriyor. Blogumun çok amatör olduğunu biliyorum ama söz size geliştirmek için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağım.
Şimdi tarife geçeceğim ama François her şeyi göz kararı yapıyor ben onu gözleyerek ölçü çıkarmaya çalıştım, kolay gelsin...
Malzemeler:
1- 1 litre süt
2- 100 g şeker
3- 8 yumurta
4- 1avuç şeker ve üstünü kaplayacak kadar su
5- 1 paket vanilya
6- yarım limon suyu

Hazırlanışı:
1- Küçük bir tencereye 1 avuç toz şeker ve üstünü kaplayacak kadar su koyunuz ve orta ateşte ısıtmaya başlayınız
2- Renk hafif kahverengi olunca ateşi kapatıp hemen limon suyunu ilave edip karıştırın, ve karameli yapacağımız kabın dibine yayınız.( Büyük bir fırın kabında yapabileceğiniz gibi birer kişilik krem karamel kalıplarını da kullanabilirsiniz).
3- Bir tencereye sütü ve vanilyayı koyup ılınıncaya kadar ısıtınız.
4- Yumurtaları bir kabın içinde çırpınız.
5- Yumurtaları Ilık sütün içine bir yandan karıştırmaya devam ederek yavaş yavaş ilave ediniz.
6- Sütlü karışımı karameli yaydığımız kabın üzerine boşaltınız.
7- Yüksek kenarlı fırın tepsisine su doldurulur, karamel kabı içine yerleştirilir.
8- 170 derecede fırında yaklaşık 30 dakika pişirilir.
5- Kürdan batırarak pişip pişmediği kontrol edilir.
6- Fırından çıkarılıp soğuması beklenir. Buzdolabına kaldırılır.
7- Servis yapılacağı zaman karamel kabı düz bir tabağa ters çevrilir.



1 Ağustos 2012 Çarşamba

Mercimekli bulgur pilavı: Müceddere

Biraz aradan sonra merhaba,
Ara verdim, çünkü siyatik ağrıları ve testleri ile meşguldüm biraz. Ne zamandır bulgur pilavı yapmamıştım, bugün mercimekli bulgur pilavı yaptım. Orijinal adı "müceddere" . Bunu da ikinci annem Esoş'tan öğrenmiştim. Ben çok severim, biraz da kendi ağız tadıma göre modifiye ettim bakalım siz de sevecek misiniz! Buyurunuz efendim:

Malzemeler
1- 1.5 bardak pilavlık bulgur
2- 1 bardak yeşil mercimek
3- 2 büyük soğan
4- 1 çay bardağı zeytinyağı, 1 yemek kaşığı tereyağı
5- 1 yemek kaşığı tuz, 1 çay kaşığı tepeleme kimyon, 1 çay kaşığı pul biber, yarım çay kaşığı karabiber, 1 çay kaşığı toz şeker veya splenda.

Hazırlanışı:
1- Mercimeği yumuşayana kadar haşlayın ve süzün.
2- Soğanları yarım ay şeklinde incecik doğrayın.
3- Pilav tenceresine zeytinyağı, soğanları ve tuzu koyup biraz karamelize olana kadar kavurun.
4- Bulguru ekleyip birkaç dakika daha kavurun, mercimeği ekleyin karıştırın.
5- 1.5 bardak sıcak su ve bir kapta karıştırıp hazırladığınız baharatları ekleyin.
6- Ateşi çok kısık ayarlayın ve pilavı göz göz oluncaya kadar pişirin. Tahminen 20 dakika yeterli oluyor.
7- Ateşi kapatın, pilavın üstüne küçük küçük kesilmiş tereyağı ekleyip, nazikçe karıştırın.
8- Bir kağıt havlu ile üzerini örtün ve kapağı kapatın. 15 dakika dinlendirin.
9- Yuvarlak bir kaseye koyup, düz bir servis tabağına ters çevirin. afiyet olsun

21 Temmuz 2012 Cumartesi

künefe

Selam dostlarım,
Bugün televizyonda butik pastacı Berna Gülşen'den künefe tarifi seyrettim. Bana çok güzel göründü, ekrandan çekip yiyesim geldi. Üstelik yapımı da çok kolay, hemen sizlerle paylaşmak istedim. Ramazanda  harika gider doğrusu...
Malzemeler:
1- 500g tel kadayıf
2-350g tuzsuz peynir( bulamazsanız, dil peyniri kullanabilirsiniz)
3-4 yemek kaşığı tereyağı
4- Şurup için 1 su bardağı toz şeker ve 1 su bardağı su yarım limon suyu ile kıvam alana kadar kaynatılıyor bir tarafta soğutuluyor.
5- 1 yemek kaşığı pekmez

Hazırlanışı:
1- Kadayıfı önce elinizle tel tel ayırın, sonra mutfak makasıyla ince ince kesin.
2-Oda ısısındaki tereyağına bir yemek kaşığı pekmez ekleyin ve karıştırın.
3- Künefe için fırına girebilen metal bir tepsi, ya da teflon tava kullanabilirsiniz. Ayrıca ocak üzerinde çevire çevire de pişirebilirsiniz.
4-Tepsinin dibini bol tereyağı ile kaplayın. üzerine kadayıfın ortalama yarısını, bolca, sıkı sıkı bastırarak yerleştirin. Üzerine ince ince dilimlenmiş peyniri dizin.
5- Peynirin üzerini tamamen kaplayacak şekilde yine kadayıf yerleştirin.
6- Kadayıfın üzerine kalan tereyağını küçük küçük parçalar halinde koyun.
7- 200 dereceye ısıtılmış fırında nar gibi kızarıncaya kadar pişirin.
8- Fırından çıkarınca soğumuş şerbeti üzerine bolca yedirin.
9- Bu kadayıfı hazırlayıp pişirmeden buzdolabında 4 gün, derin dondurucuda 6 ay bekletebilirsiniz.
Ben hemen deneyip sizin için resmini çekeceğim, size de öneriyorum.

12 Temmuz 2012 Perşembe

çerkez tavuğu

Selam dostlarım,
İşte annemin klasiklerinden biri daha; Çerkez tavuğu. Annemin ziyafet sofralarının olmazsa olmazlarından biri.
Çocukken o kadar sıradan yemeklerden biri olarak yapılırdı ki evde, ne derece zahmetli, özen isteyen bir yemek olduğunun farkında bile değildik. Ne zaman ki iş başa düştü ve kendim yapmak durumunda oldum, ancak o zaman pek çok inceliği olduğunu anladım. Yapması biraz eziyetli belki ama açık büfe yaz sofralarında     çok leziz, serin, vazgeçilmez bir tat olduğunu düşünüyorum. Denemekten korkmayın!

Malzemeler:
1- Büyük boy bütün tavuk (organik olanını öneririm, diğerleri 3 hafta büyütülüp kesildiği  için hormon, antibiyotik vs  gibi katkı maddeleri içeriyor).
2- Bir soğan, yarım demet kadar maydanoz saplarıyla ve bağlı olarak, birkaç diş sarımsak, birkaç kereviz sapı.
3- 500g ceviz içi
4- 3 dilim tost ekmeğinin içi veya eşdeğeri
5- Tuz, tane karabiber, toz kişniş, tatlı ve acı toz kırmızı biber.
Hazırlanışı:
1- Tavuğu büyük derin bir tencereye koyun, üzerini kaplayacak kadar su ekleyin.
2- İçine soğan, maydanoz bağı, kereviz sapları, sarımsak, tuz, tane karabiber ekleyerek yumuşayana kadar pişirin
3- Tavuğu sudan çıkarın, soğumasını bekledikten sonra göğüs kısmını ayırın.
4- Sadece göğüs etlerini 4,5 cm boyunda didikleyin. Tavuğun kalanını başka bir yemek yapımı için değerlendirin.
5- Sosu hazırlamak için 500g cevizi parçalayıcıda iyice inceltin, adeta krema görüntüsü alsın.
6-Tavuğun suyunu süzün ve kaynatmaya başlayın.
7- Cevizi ateşe konabilen ve tencerenin üzerine oturabilecek büyüklükte bir tepsiye alın, 1çay kaşığı paprika, (tatlı kırmızı biber) ve 1 kaşık tavuk suyu  ekleyin. yoğurmaya başlayın. Yoğurdukça cevizin farklı bir kıvam aldığını ve bir yağ saldığını fark edeceksiniz. Ceviz ne kadar iyi kalite ve beyaz renkli olursa yağını o kadar kolay bırakacaktır. Yoğurma işlemi sırasında kabı zaman zaman kaynayan tencerenin üzerine oturtmak yağ çıkarma işlemini kolaylaştırır. Ayrıca ihtiyaca göre birer kaşık olmak şartı ile tavuk suyunun ortadaki kaynayan yerinden ekleme yapmaya devam edilir.
8- Yağ salınmaya başladığı zaman kabı eğerek başka bir kaba alınır. Yoğurma ve arkasından süzme işlemine yağ gelmeyene kadar devam edilir.
9- Yağ çıkarma işlemi bittikten sonra kalan cevize 2diş ince ezilmiş sarımsak, 3 dilim tost ekmeğinin ince ufalanmış içi, 1 çay bardağı süt, 1 çay bardağı tavuk suyu, ağız tadınıza göre tuz, acı kırmızı biber ve 1çay kaşığı toz kişniş eklenir.
10-Homojen bir karışım elde edecek şekilde karıştırılır. Baharatları azar azar ekleyip arada tat kontrolü yapmanızı öneririm.
11- Tadı tuzu yerinde diye karar verdiğinizde, ve istediğiniz kıvamı tavuk suyu ile ayarladığınızda, kabı çok kısık ateşin üstüne koyun ve muhallebi gibi fık fık edene kadar karıştırın ve ateşten alın.
12- Sosunuz soğurken didiklediğiniz tavukları servis için kullanacağınız yayvan, büyük bir servis tabağına alın. Ilınan  sosun yarısından fazlasını tavuğun üzerine dökün ve karıştırın. Karışımın üstünü bir kaşıkla düzleyin. Sosun kalanını üzerine dökün, böylece muntazam bir dış görüntü elde edersiniz. Çerkez tavuğunun üzerini şeffaf filmle kaplayıp buzdolabına kaldırın.
13- Süzdüğünüz ceviz yağını içinde kalan cevizlerden kurtarmak için ince delikli bir süzgeçten geçirin ve şeffaf hale getirin. Çerkez tavuğunu servis için çıkardığınızda üzerini cevizin yağı ve ceviz taneleri ile süsleyin.
14- Uğraşmanıza değecek, afiyet olsun.

3 Temmuz 2012 Salı

Zeytinyağlı Bamya

Selamlar,
Pazartesi günleri benim pazara gitme günüm. Siyatik ağrılarım yüzünden bir aydır pazara gidememiştim, dün tüm gücümü toplayıp gitmeye karar verdim. Tahmin edeceğiniz üzere sevindirik oldum, bamyadan fesleğene vişneden kayısıya almadığım meyve sebze kalmadı. Sezonun ilk bamyasını aldım ve hemen zeytinyağlı bamya pişirdim. Ben çok severim, bakalım siz nasıl bulacaksınız.
Önemli not: Bamyaların güzel dizilmesi için ince uzun olanlarını seçmeye çalışın. Tanıdığınız bir manavdan almanızı öneririm, aksi takdirde bamyaları başınıza çalma tehlikesi var, benden söylemesi...
Malzemeler:
1- 500 g ince uzun bamya
2- 1kg domates
3- 1 orta boy soğan
4- 6,7 diş sarımsak
5- 1/2 su bardağı sızma zeytinyağı
6-2 limon suyu
7- 1 tatlı kaşığı tuz, 1 tatlı kaşığı şeker

Hazırlanışı:
1- Bamyaları  yıkayıp süzgece alın, üzerine kararmaması için yarım limon suyu sıkın.
2- Bamyaların baş kısmını ince bir şekilde bıçakla kesin.( sümüklenmeyi engellemek için)
3- Yayvan bir tencerenin ortasına soğanı soyup yıkayıp yerleştirin.
4-Domatesleri soyun ve halka, halka dilimleyin. Tencerenin dibini domates dilimleri ile kaplayın.( birinci resim)
5- Ayıklanmış bamyaları domateslerin üzerine muntazam bir şekilde kat kat dizin.(ikinci resim)
6- Bamyaların dizimi bitince en üste bir sıra daha domates dizin.
7- Bir su bardağına yağı koyun, üzerine tuz, şeker ve limon suyunu ekleyin, çözünene kadar iyice karıştırın.
6- Karışımı bamyaların üzerine yavaşça gezdirerek dökün.
7- Kısık ateşte yumuşayana kadar pişirin. Tahminen 45 dakikada pişiyor.
8-Yemeğin tencerede soğumasını bekleyin, üzerine uygun ebatta düz bir tabak koyup, yine düz ama yüksek kenarlı büyük bir servis tabağına ters çevirin. Afiyetle...





30 Haziran 2012 Cumartesi

Fesleğenli Makarna

merhaba,
Farkettim ki henüz hiç makarna tarifi vermemişim sizlere. Şu aralar hem domates bollaştı hem de taze fesleğen rahatça bulunabiliyor.Makarna pişirmenin tam zamanı. Ben bu makarnayı en çok penne ile yapıyorum, ama diğerleri ile de olur tabii... Ayrıca diyabetimden dolayı integral ya da tam buğday unu yazan makarnaları tercih ediyorum. Bu arada İtalyan makarnaları en lezzetli olanları... Hem çok kolay hem de lezzetli bu yemeği hemen denemenizi öneriyorum, sevgiler.

Malzemeler:
1- 500 g makarna( spagetti olmasın)
2- 1 kg domates
3- 5,6 diş sarımsak
4- 1/2 çay bardağı sızma zeytinyağı
5- tuz ve 1,2 damla sirke
6- 1 demet fesleğen

Hazırlanışı:
1- Domateslerin kabuklarını ayıklayıp, parçalayıcıdan geçirin, çukur bir tencereye alın.
2- Sarımsakları ince ince kesip ekleyin. Zeytinyağı, tuz ve sirkeyi ekleyip çok kısık ateşte suyunu çekene kadar pişirin. Sosumuz hazır.
3- Makarna tenceresine bolca su koyup1,2 yemek kaşığı tuz ekleyin. Kaynatmaya başlayın.
4- Makarnaları kaynayan suya ekleyip 10-12 dakika pişirin.
5- 10 dak. sonunda makarnaları süzün ve yıkamadan domates sosunun içine katın, iyice karıştırın. Bu sırada biraz daha zeytinyağı eklemek gerekebilir, buna siz karar verin.
6- En son yıkanıp kurutulnuş taze fesleğen yapraklarını ekleyip, şöyle bir karıştırın.
7- Makarnayı servis tabağına alıp üzerine bolca  ince rendelenmiş parmezan veya eski kaşar rendeleyin.
8- Yanında bol yeşillikli salata ve sevdiğiniz bir şarapla servis edin, tadına varın. Bu arada size bir ipucu vermek istiyorum: Yerken sakın suçluluk hissetmeyin, çünkü keyifle yenen yemek kilo aldırmaz:)

29 Haziran 2012 Cuma

Börekitas

Merhaba,
Bugün size harika bir poğaça tarifi vereceğim. Börekitas yahudi mutfağının en sevilen tatlarından biri! Benim pek çok yahudi arkadaşım var ama börekitas tarifini yahudi olmayan bir arkadaşımdan, Leyluş'dan öğrendim.Eminim siz de çok seveceksiniz...
Malzemeler:
1- 250 g tereyağı( veya margarin)
2- 2.5 rakı bardağı un
3- 1/2 rakı bardağı soğuk su
4- 1 çimdik tuz
5- 2 adet közlenmiş patlıcan içi biraz beyaz peynirle karıştırılacak
6- Bir miktar ince rendelenmiş eski kaşar.

Hazırlanışı:
1- Unu tepsiye eleyin, ortasını çukurlaştırıp soğuk suyu dökün
2- Buz dolabından henüz çıkarılmış yağı bıçakla küçük küçük kesip unun her tarafına dağıtın.
3- Yağı yedire yedire yoğurun, üstünü kapatıp buzdolabında 1 saat bekletin.
4- Hamuru dolaptan alıp dörde bölün. Merdane ile mantı hamurundan biraz kalınca açıp malzeme koyun ve  bardakla veya çelik bir tabakla yuvarlakça kesin
5- Poğaçaları yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine aralıklı dizin.
6- Üzerlerine yumurta sarısı sürüp rende kaşar serpiştirin.
7- 170 dereceye ısıtılmış fırında üstleri kızarana kadar pişirin.

26 Haziran 2012 Salı

Tiramisu( Türk usulü)

Selam dostlar,
On gündür bel fıtığından yatıyorum, ve blogumu ihmal ettim biraz. Hareket kabiliyetimin bu kadar azalması ister istemez depresiv bir ruh haline de soktu beni... Bugün, Vildan kendine gel dedim ve bir tatlı tarifi vererek tadımızı yerine getirelim diye düşündüm. Biliyorsunuz tiramisu bir İtalyan tatlısı ve esas olarak savayer bisküvisi, mascarpone peyniri ve yumurta akından müteşekkil. Savayer bisküvisi, çocukluğumuzdan bildiğimiz ve annelerimizin yaş pasta yaparken kullandıkları kedi dili. Eskiden mahalle pastanelerinde yağlı kağıt üzerine sıra sıra dizili halde satılırdı. Şimdilerde pastanelerde pek bulunmuyor ama, süpermarketlerde paketlenmiş halde İtalyan ve Türk versiyonlarını uygun fiyata bulmak mümkün. Mascarpone peynirine gelince yine büyük süpermarketlerde İtalyan menşeli olanlarını bulmak mümkün ama çok pahalı. Sıra geldi yumurtaya; Orijinal tiramisu tarifinde kar haline getirilmiş yumurta akı çiğ olarak kullanılıyor. Yumurtayı çiğ kullanmak virüs enfeksiyonları riski nedeniyle benim hiç hoşuma gitmiyor. Bu nedenle tarifini vereceğim Türk usulü tiramisu bu dezavantajları içermeyen çok lezzetli bir tatlı. Tadı orijinalinden farklı tabii ama kolay, lezzetli ve makul maliyetli, öneririm efendim.
Malzemeler:
1- 1 paket savayer bisküvi
2- 1 su bardağı sıcak su
3- 2 yemek kaşığı şeker
4- 2 yemek kaşığı konyak
5- 2 yemek kaşığı nescafe. Expresso kahve tercih edilir.
6-1.5 çay bardağı şeker
7-1 yumurta sarısı
8-1/2 lt süt
9- 2.5 yemek kaşığı dolusu un
10- 1 paket vanilya.
11- 1 kutu labne peyniri

Hazırlanışı:
1- Önce kremayı hazırlayalım: Bir tencereye yarım kilo süt, 1.5 çay bardağı şeker( ben aynı miktarda splenda kullanıyorum), 2.5 yemek kaşığı un, 1 yumurta sarısı koyup kısık ateşte katılaşıp fık, fık edene kadar tahta kaşıkla karıştırarak pişirelim. Ateşi kapattıktan sonra 1 paket vanilya ve 250 g labne peyniri ilave ederek karıştıralım. Krema soğurken diğer hazırlıkları yapalım.
2- Servis için kullanacağınız tabağın ortasına ortalama 20cm çapında bir kelepçe yerleştirin. Bunu tiramisunun muntazam şakilde çıkması için yapıyoruz.
3- Kelepçenin içine bir sıra kedi dilini mümkün olduğunca boşluk bırakmayacak şekilde yerleştirin.
4-Kedi dillerini sıcak kahve ile kaşık kaşık dökerek ıslatalım.
5-Islatılmış kedi dili tabakası üzerine kaşıkla bolca miktarda ılınmış krema yayalım.
6- İkinci kedi dili tabakasını dizelim ve kahve ile ıslatalım. Üzerine tekrar krema yayalım. Bu işlemi kremamız bitene kadar tekrarlayalım.
7- Son krema yayma işleminden sonra tiramisuyu buz dolabına kaldırıp soğumasını bekleyelim. Tahminen 1 saat yeterlidir.
8- Soğuma tamamlanınca tiramisuyu dolaptan çıkaralım ve üzerine tel süzgeç yardımı ile kakao eleyelim.
9- En son olarak kelepçeyi dikkatlice çıkarıp, kağıt peçete yardımı ile tabaktaki bulaşmaları temizleyelim ve servise sunalım.
10- Bu tatlıyı sunumdan 1 gün önce de yapabilirsiniz. Dikkat edeceğiniz noktalar buz dolabına koyduğunuzda kurumasını önlemek için  üzerini bir tabakla kapamanız ve şeklinin bozulmaması için kelepçeyi servisten hemen önce çıkarmanızdır. Kolay gelsin, afiyet olsun.


21 Haziran 2012 Perşembe

patlıcanlı pilav

Bugün yine patlıcanlı bir tarif vermek istiyorum. Yaz günlerinde soğuk da yenebilen, sizin de benim gibi çok seveceğinizi düşündüğüm bir pilav; patlıcanlı pilav. Bu kadar çok pilav tarifi verdiğime bakıp çok pilav yediğimi sanmayın, diyabetten dolayı pilava hasret kaldığım için böyle sanırım... Her neyse siz benim yerime de afiyetle yiyiniz. İşte patlıcanlı pilav:
Malzemeler:
1- 2 su bardağı baldo pirinç
2- 5 orta boy patlıcan
3- 2 orta boy soğan
4- 4 olgun domates
5- kızartma yağı
6- 1 çay bardağı kadar sızma zeytin yağı
7- tuz, kuru nane

Hazırlanışı:
1- Patlıcanları yıkayıp yol yol soyup kuşbaşı büyüklüğünde doğrayın ve  bol tuzlu suda 1 saat bekletin.
2- Patlıcanları sudan çıkarıp sıkın ve bol kızgın yağda altın rengini alana kadar kızartın, kağıt havlu üzerine alın.
3- Soğanları yemeklik olarak hazırlayın ve zeytinyağ ile beraber pilav tenceresine alın.
4- Bir tatlı kaşığı tuz ekleyip pembeleştirin, rendelenmiş domateslerle beraber domates suyunu çekene kadar pişirin.
5- Bir saat önceden tuzlu sıcak suda bekletilmiş 2 bardak baldo pirinci bol su ile yıkayıp süzün ve tencereye ekleyin.
6- 2 bardak sıcak su ve arzunuza göre biraz daha tuz ekleyip kaynadıktan sonra ateşi çok çok kısık ayarlayıp 20 dakika kadar, pirinç göz göz oluncaya kadar pişirin.
7-Ateşi söndürdükten sonra, kızarmış patlıcanları ve bir yemek kaşığı dolusu naneyi pilava ekleyin, bir çatal yardımı ile zedelemeden karıştırın.
8- Üzerini kağıt havlu ile kapatın ve en az 10 dakika daha dinlendirin. Umarım seversiniz, afiyetle...

16 Haziran 2012 Cumartesi

Karnıyarık

Selamlar,
 Karnıyarık tarifi de yazılır mıymış diyebilirsiniz; her Türk evinde sık, sık yapılır ve bilmeyen yoktur. Ama ben şu anda Ankara'dayım, yeğenimin mezuniyet törenine geldim. Zelda ile İbo ' ya her geldiğimde benden karnıyarık talep ederler ben de madem yapıyorum bari yazayım dedim. Karnıyarığın anne modeli hem yapması daha uğraştırıcı hem de kızartma olduğu için pek tercih edilmez. Ben bu dezavantajı kısmen çzecek bir ipucu biliyorum ve sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu sayede hepimizin çok sevdiği bu yemekten mahrum olmayacaksınız. Sakın yanına domatesli pilav ve cacık yapmayı ihmal etmeyin, hepinize afiyet olsun.
Malzemeler:
1- 8 adet orta boy patlıcan
2- 250 g kıyma
3- 3,4 domates
4-5,6 adet yeşil biber
5-bir avuç kıyılmış maydanoz
6- 1kg kızartma yağı

Hazırlanışı:
1- Patlıcanlar yıkanır ve yol, yol soyularak bol tuzlu suya konur. En az bir saat bekletilir, çıkarılıp sıkılır suyu alınır.
2- Kızartma tenceresine 1 kg civarı yağ konur, yağ kızınca patlıcanlar altın rengi olana dek kızartılır.
3- Patlıcanları kızartma tenceresinin teline koyup, büyük bir kaptaki kaynar suya daldırıp çıkarın. Bütün fazla yağın kaynar suya aktığını göreceksiniz. Bir diğer önemli nokta da kızartma yağını sadece bir kez kullanmanız gerektiği. Çünkü yağ ne kadar çok yanarsa o kadar kanserojen hale geliyor. Bir kez kızartılan yağ da çok masum değil tabii ama kırk yılda bir çok sevdiğiniz bir lezzet adına tolere edilebilir sanırım.
4-Soğan ve kıyma tuzla birlikte kısık ateşte 10 dakika kadar karıştırarak pişirilir. sivri biber ve küp kesilmiş domatesler de ilave edilerek iyice kavrulur.
5- Ateş söndürülünce maydanoz ve karabiber ilave edilip karıştırılır.
6- Uygun boydaki fırın kabına bir fincan kadar domates suyu konur.( domatesi parçalayıcıdan geçirerek hazırlayabilirsiniz)
7- kızarmış patlıcanlar tepsiye dizilir, üzerlerinde bıçakla uzunlamasına yarıklar açılır. Elle uçları yırtmamaya dikkat edilerek yarıklar genişletilir.
8- Yarıkların içi bol kıymalı harçla doldurulur.
9- Patlıcanların üzerine dilimlenmiş domatesler yerleştirilir ve 160 derecedeki fırında domatesler kızarana kadar pişirilir. Afiyet olsun.

12 Haziran 2012 Salı

Sebzeli mısır ekmeği

Merhaba,
Laz olduğumu söylemiştim sizlere değil mi? Bizim evlerden mısır unu hiç eksik olmaz, pek çok şeyde kullanırız. Şimdi benim uydurmasyonum olan bir mısır ekmeği tarifi vereceğim. Aslında, ekmekten çok tuzlu bir keke benziyor ve en çok çay yanında ve salatalıkla yakışıyor. Ben malzemeleri göz kararı koyuyorum ama sizlere anlatabilmek için koyduklarımı ölçmeye çalıştım. En iyisi denedikçe kendi ağız tadınıza uygun kıvamı kendinizin keşfetmesi. Yemek yapmanın heyecanı  da bunda yatıyor bence... Her deneme yeni bir macera, üstelik tehlikesi , riski de pek olmayan bir macera, daha ne istenir. Gevezeliği bırakıp tarife başlıyorum;
Malzemeler:
1- 1demet maydanoz
2- 1 demet dere otu
3- 250 g taze soğan
4- 2 sakız kabağı( pırasa, pazı, ıspanak da olabilir)
5- Evdeki diğer yeşilliklerden mesela, taze nane, fesleğen, kişniş vs de ekleyebilirsiniz.
6- 2 cup elenmiş mısır unu( cup küçük bir su bardağı kadar geliyor.)
7- 4 yumurta
8- 1 bardak süt
9- 3/4 su bardağı zeytinyağı
10- 1 paket kabartma tozu
11- 100 g kadar rende beyaz peynir, 50 g kadar eski kaşar rendesi
12- tuz, karabiber, arzuya göre kırmızı pul biber

Hazırlanışı:
1-Yumurtaları bir çimdik tuzla iyice çırpın.
2- Yağla birlikte krema kıvamı olana kadar çırpmaya devam edin, sütü de ekleyip tekrar çırpın.
3- Elenmiş mısır ununa kabartma tozu ve baharatları ekleyip karıştırın.
4- Unlu karışımı yumurtalı karışıma bir spatül yardımı ile alttan alıp katlayarak karıştırın. Homojen bir karışım elde edin ama çok fazla karıştırmayın.
5- En son ince, ince kıyılmış yeşillikleri ve rendelenmiş peyniri ekleyin, hafifçe karıştırın.
yağlanmış bir payreks tepsiye yada yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine 2,3 cm yüksekliğinde yayın.
6- üzerine ince kıyılmış eski kaşar rendesi serpin.
7- 170 dereceye ısıtılmış turbo ayarında  fırında 30-40 dakika kızarana kadar pişirin.


11 Haziran 2012 Pazartesi

Baklalı Pilav

Merhaba bugün de size ikinci annem Esoş' tan öğrendiğim çok lezzetli bir pilav tarifi vereceğim. Malum taze bakla zamanı ve her yaza girişte annem bu pilavı yapar. Ben şimdi taze bakla alıp derin dondurucuya atıyorum ve her canım çektiğinde hem baklalı pilav hem de enginar pişirirken kullanıyorum. Tabii enginarları da derin dondurucuya atıyorum. Tahmin edeceğiniz üzere evde dolaptan çok derin dondurucu var.Yaz sebzeleri o kadar güzeller ki, büyük bir aç gözlülükle hepsini saklamak istiyorum.
Şimdi gelelim tarife; Taze baklaları kabuklarını soyarak kullanmak gerekiyor ve bu biraz uğraştırıcı bir iş. Ben bir derin dondurucu uzmanı olarak bu işin kolayını buldum; dondurucudan çıkan baklaların kabuğu kolayca çıkabiliyor bu yüzden baklayı taze kullanacağım zaman bile önce birkaç saat dondurucuda bekletiyorum, sonra soyuyorum.
Malzemeler:
1- Yarım kg taze iç bakla
2- 250 g kıyma
3- 2 su bardağı baldo pirinç
4- 3 su bardağı kaynar su
5- bir demet dere otu
Hazırlanışı:
1- 2 su bardağı pirinci bol tuzlu sıcak suda su soğuyana kadar bekletin
2- pirinci berrak su çıkana kadar bol bol yıkayın ve böylece nişastasından arındırın ve süzün. Böylece nişastanın verdiği yapışkanlıktan kurtulursunuz ve tane tane bir pilav elde edebilirsiniz.
4-Pilav tenceresine kıyma ve baklaları birlikte koyun ve karıştırarak pişirin.( Baklalar yenecek kadar pişmeli)
5-İki kaşık tereyağı ve pirinci ekleyip hafifçe karıştırarak 3, 4 dakika kavurun.
6- 1 tatlı kaşığı tuz ve 3 bardak sıcak suyu ekleyip tencerenin kapağını kapatın.
7- Ateşi iyice kısarak 20 dakika kadar pirinç suyunu çekip, göz göz oluncaya kadar pişirin.
8- İnce kıyılmış dere otunu pilava ekleyip zedelemeden karıştırın. Üzerini kağıt havlu ile kapatıp 10 dakika dinlendirin.
9- Servis tabağına aldığınız pilavın üzerini karabiberle süsleyin ve mutlaka cacık ile servis edin. Bu pilav hem et hem sebze hem tahıl ihtiva ettiği için üzerine bir tatlı ilavesi ile tam bir menü olarak kullanabilirsiniz. Afiyetle yiyiniz efendim...

8 Haziran 2012 Cuma

Vili'nin Muhammarası

Birkaç gün aradan sonra merhaba dostlarım,
Bugün bir Gaziantep klasiği olan muhammaranın kendime uyarladığım versiyonunu tarif edeceğim sizlere...
Kırmızı etli biberlerin tam zamanı ve ben muhammarada ana malzeme olarak acı pul biber yerine taze kırmızı biber kullanıyorum. Böylece hem sağlıklı hem de lezzetli oluyor, hem kuru yemiş hem de sebze yemiş oluyorsunuz. Ben kahvaltıda da ekmeğe sürmeyi çok seviyorum. Ayrıca fazla yapıp küçük kavanozlara koyuyorum ve derin dondurucuda saklıyorum. Hem kışın hem de ani misafir gelişlerinde işe yarıyor. Bakalım siz de sevecek misiniz benim versiyonumu?
Malzemeler:
1- 1kg kırmızı biber
2- 150 g ceviz
3- 1limonun suyu
4- Biraz ekmek içi veya galete unu
5-6,7 diş sarımsak
6- 1 tatlı kaşığı kimyon, 1 çay kaşığı acı pul biber, isteğe göre tuz.
Hazırlanışı:
1- Kırmızı biberleri yıkayıp, üstlerini koparın ve tohumlarını çıkarın
2- Bir fırın tepsisine yağlı kağıt serin ve üzerine yıkanıp ayıklanmış biberleri dizin
3- 170 derecede turbo ayarındaki fırında üstleri hafif kararıp patlamaya başlayıncaya kadar pişirin. Tahminen 30 dakika sürüyor..
4- Fırından çıkarıp biraz ılınınca kabuklarını soyup bir kaba alın. Çok soğutursanız daha zor soyuluyor, ılıkken yapmak çok kolay...
5- Biberleri, sarımsak ve bir yemek kaşığı zeytinyağı ile parçalıyıcıya koyun ve iyice çekin.
6- Karışıma baharatları, limonu ve cevizi ekleyip kısa kısa basarak cevizleri dişe gelecek derecede parçalayın.
7- Hazırladığınız karışımın tadına ve kıvamına bakın ve istediğiniz kıvamı elde edecek kadar galete unu(ekmek içi)ve baharat ilavesi yapın.
8- Bu karışımı etlerin böreklerin yanında garnitür olarak, ya da küçük ekmeklere sürerek atıştırmalık olarak kullanabilirsiniz.

29 Mayıs 2012 Salı

Patates salatası

Sevgili Aslı'cğım,
Blogumu okuduğuna nasıl sevindim bilemezsin. Ben de seni çok özledim. Benden daha çok salata tarifi vermemi istemişsin, ben de senin için hemen bir patates salatası tarifi gönderiyorum. İsviçre' de patates çeşitleri pek çoktur sanırım.Ben burada taze sarı patatesle yapıyorum, sen diğerleriyle de deneyebilirsin. Etin, balığın ve tavuğun yanına çok yakışıyor. Umarım sen de seversin.
Malzemeler:
1- 8 adet orta boy patates
2- 1 orta boy kuru soğan
3- 3 adet taze soğan
4- yarım bağ maydanoz
5- 1/2 çay bardağı üzüm ve elma sirkesi karışımı
6- 1 yemek kaşığı dolusu tatlı hardal
7- 1/2 çay bardağı sızma zeytinyağı
Hazırlanışı:
1- Salatayı servis edeceğiniz çukur bir kaseye hardal, sirke, zeytinyağı ve tuz koyup iyice karıştırıp homojen bir sos elde edin.
2-Kuru soğanı piyazlık doğrayın, bir tel süzgecin içinde tuzla ovun su altında yıkayın, iyice sıktıktan sonra kasedeki sosa ekleyin.
3-Sosa 10, 15 adet kapari turşusu ilave edin.
4- Taze soğan ve maydanozu incecik kıyıp sosa ekleyin.
5-Patatesleri yumuşayana kadar haşlayın, ama dağılmasın sakın.
6-Patatesleri sıcakken soyun ve irice kesip sosa ekleyin. Parçalamamaya dikkat ederek karıştırın.
7- Servis etmeden önce yarım saat kadar dinlendirin.
8- Afiyet olsun Aslı'cığım ve tüm diğer okuyucularım, sevgiler

İmam Bayıldı

Merhaba dostlarım,
Anne  tarifleri kolay kolay bitecek gibi değil, iyi ki de öyleler, yaptıkça ve yazdıkça hem o güzel tatları hem de canım annemi hatırlıyorum. Yemek yemeyi de yapmayı da o kadar çok severdi ki, onun yemeklerini andığımı yukarlardan bir yerden görüyorsa eminim keyifleniyordur. Ben her ne kadar sağlıklı beslenmeye çok önem veriyorsam da bazı geleneksel yemeklerin orijinal halleri ile daha güzel olduğunu düşünüyorum. İmam Bayıldı da onlardan biri... İmam Bayıldı' yı usulünce, patlıcanları kızartarak yapıyorum. Denerseniz benimle aynı fikirde olacağınızı düşünüyorum, buyurun afiyet olsun...
Malzemeler:
1- 6 adet orta boy patlıcan
2- 3 adet orta boy soğan
3- 3 orta boy domates
4- 6 diş sarımsak
5- yarım bağ maydanoz
6- 1/2 çay bardağı sızma zeytinyağı
7- 1 tatlı kaşığı tuz
8- 1.5 tatlı kaşığı şeker
9- 6, 7 adet sivri biber
10- Kızartmak için bol miktarda ayçiçek yağı
Hazırlanışı:
1- Patlıcanları fırçalayarak yıkayıp, yol yol soyun. Derin bir kaba tuzlu su hazırlayıp patlıcanları 1 saat kadar suda bekletin.
2- Sudan çıkardığınız patlıcanları zedelemeden iyice sıkın, suyunu alın.
3- Derin bir kızartma tenceresine bolca yağ koyun. Patlıcanlar yağın içinde yüzebilmelidir. İyice kızdırdığınız yağa patlıcanları atarak her yanları altın rengi oluncaya kadar iyice kızartın.
4- Kızaran patlıcanları kağıt havlu üzerine çıkartın. Bir arkadaşımın tavsiyesi ile kızarmış patlıcanları, yağdan çıkardıktan sonra kaynar su dolu bir kaba batırıp çıkarıyorum, böylece yağın fazlası kolayca kaynar suya geçmiş oluyor.
5- Üç orta boy soğanı piyazlık doğrayıp, yarım bardak zeytin yağında, tuz da ekleyerek  hafif karamelleşene kadar pişirin. Küçük doğranmış sivri biber, ince kesilmiş sarımsak ve domatesleri de ilave ederek 5 dakika daha karıştırarak pişirin. Ateşi söndürün, ince kıyılmış maydanoz ve şekeri ilave edip( ben şeker yerine splenda kullanıyorum) karıştırın, harcımız hazırdır.
6- Kızarmış patlıcanların karnına kenarlarda 2cm bırakarak derin bir kesik atın. Elinizle ortalarını iyice açın ve malzemeden bolca doldurun.
6- Hazırladığınız patlıcanları bir fırın kabına dizin. Kabın kenarından yavaşça 1 fincan sıcak su ekleyin. 160 derecedeki fırında üzerleri hafifçe kızarıncaya kadar pişirin. tahminen yarım saatte oluyor.
7- Tadını çıkara, çıkara afiyetle yiyin.

24 Mayıs 2012 Perşembe

Anne tuzlusu

Malzemeler:
1- 250 g margarin veya tereyağı
2- 250 g beyaz peynir
3- 1 paket kabartma tozu
4- 1 yumurtanın akı
5- üstü için çörek otu, susam veya haşhaş
6- Alabildiği kadar organik tam un

Hazırlanışı:

1-Oda ısısındaki peynir ve tereyağı krema haline gelinceye kadar yoğurun. Kabartma tozunu ve unu azar, azar eklemeye başlayın. Hamur yapışkanlığını kaybedip elinizden kurtulduğu an un ilavesini bırakın.
2- hamuru iyice yoğurup, yarım saat serin bir yerde dinlendirin.
3- Hamurdan büyükçe parçalar alıp unlanmış bir zeminde elinizle veya merdane ile bastırarak düzleyin. Tahminen 2cm kalınlığında bir hamur elde edin.
4- hamuru kurabiye kalıbıyla veya küçük ağızlı bir çay bardağı ile kesin.
5- Kestiğiniz parçaları kağıt kaplı bir fırın tepsisine 2cm aralıklarla dizin.
6- Üzerlerine fırça yardımı ile yumurta akı sürüp, çörek otu veya diğerlerini serpin.
7- Önceden 170 dereceye ısıtılmış fırında pembeleşinceye kadar pişirin. Tahminen 20 dakikada pişiyor, ve bu ölçülerle 1 tepsi kurabiye elde ediliyor.

Anne kurabiyesi

Malzemeler:
1- 4 adet yumurta, birinin beyazı ayrılacak
2- 250 g katı yağ( annem margarinle yapardı, ben trans yağ kullanmak istemediğim için tereyağı kullanıyorum
3- 1 büyük su bardağı toz şeker. ( ben kendim için diyabetik yaptığımda aynı miktarda splenda kullanıyorum)
4- 1 paket kabartma tozu
5- 2 limon kabuğu rendesi veya 1 portakal kabuğu rendesi ( Meyvelerin kabuğunda çeşitli kimyasal kalıntılar olabilir. Bu nedenle fırçalayarak çok iyi yıkamalısınız. En iyisi bulabilirseniz organik ürün kullanmayı tercih ediniz.)
6- Alabildiği kadar organik tam un. Malum, anne tariflerinin vazgeçilmez ölçüsüdür "alabildiği kadar". Aşağıda ne anlama geldiğini açıklayacağım.
7- 1 avuç iri kırılmış fındık

Hazırlanışı:
1- Oda ısısına getirilmiş yumurta ve  yağ şeker ve limon rendesi ile krema haline gelinceye kadar yoğrulur.
2- Karışıma azar azar un ilave edilip yoğrulmaya devam edilir. Hamur önceleri yapışkan bir haldedir ama un ekledikçe elinizden kurtulmaya başlar. Artık elinize yapışmadığı zaman un ilavesini bırakabilirsiniz. Azae azar eklemenin sebebi unu çok kaçırmamak içindir. Un fazla olursa kurabiyeleriniz tıkız olur. İşte bu tam yapışmadığı kıvam alabildiği kadar anlamına gelir:)
3- Hamurunuz hazır olunca serin bir yerde yarım saat kadar dinlendirin.
4- hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar alıp yuvarlayın, önce yumurta akına sonra fındık kasesine batırın, fındıklı kısımlar üste gelecek şekilde kağıt kaplanmış tepsiye 2 cm aralıklarla dizin.
5- Önceden 170 dereceye ısıtılmış turbo  fırında üstleri pembeleşinceye kadar 20-25 dak. pişirin.
Verien ölçülerde oldukça fazla miktarda hurabiye oluyor. tahminen 2 tepsi kadar. Siz daha az izterseniz yarım ölçü yapabilirsiniz. Afiyet olsun.

Anne Köftesi

Malzemeler: 4 kişilik
1- Yarım kg köftelik kıyma ( güvendiğiniz bir kasaptan almanızı, ve taze çektirmenizi öneririm)
2- küçük bir soğan (Ben kıyma dışındaki tüm malzemeyi bir parçalayıcıya koyarak hazırlıyorum ve çok ince çekiyorum. Malzemelerin ayrı ayrı dişe gelmemesi gerekiyor. Karışım çok homojen olmalı)
3- 3diş sarımsak
4- yeterince maydanoz
5- 1çay kaşığı tuz, 1çay kaşığı karabiber, 2 çay kaşığı kimyon
6- 1 yemek kaşığı zeytinyağı
7- 3 kaşık galete unu veya 2 dilim bayat ekmek içi
8- 1 yumurta
Hazırlanışı:
1- Tüm malzemeyi geniş bir yoğurma kabına alın iyice yoğurun. İhtiyaç olursa kıvam ayarlamak için elinizi ıslatarak yoğurmaya devam edin.
2- Yoğurdunuz harcı en az 10 kez 30-40cm yüksekten kaba fırlatın. Bir nevi dövme işlemi yapmış olursunuz.
3- Karışımdan küçük parçalar alıp yuvarlayın. Eğer kuru köfte yapacaksanız yuvarladığınız parçaları tombul bırakın ki kızgın yağda kızarttığınızda dışları kıtır içleri yumuşak kalsın.( Bu kuru köfteler harika piknik kumanyası olur. Annem eskiden uzun otobüs yolculuklarında yolluk olarak muhakkak yapardı). Eğer ızgara yapacaksanız yuvarladığınız köfteleri yassıltarak inceltmeniz gerekir. Böylece içleri de rahatça pişer. Köftelerinizin içlerinin yumuşak ve sulu kalmasını istiyorsanız önceden ısıtılmış yapışmaz tavaya yerleştirin ve orta ateşte önce bir taraflarını iyice pişirin sonra çevirip diğer taraflarını pişirin. Böylece dışta bir kabuk oluşur ve içleri sulu kalır.

ANNE TARİFLERİ

Merhaba sevgili dostlarım,
Bugün çalışkan günümdeyim, ve size 3 adet anne tarifi vermeyi düşünüyorum; "anne köftesi"," anne kurabiyesi"," anne tuzlusu"... Bu üç tarif de kendimi bildim bileli önce anne evinde sonra da kendi evimde sık sık yapılan ve sevilen tarifler. Umarım sizler de seversiniz.

22 Mayıs 2012 Salı

Bulgurlu yeşil salata

Selam,
Tezgahlar çeşit, çeşit yeşillikle doldu ve ben de bu aralar sık, sık yaptığım bir salata tarifini sizinle paylaşmak istiyorum. Tabule ve kısır benzeri bir salata bu. Hem doyurucu, hem sağlıklı ve yaza formda girmek için  çok uygun bence. Ben mutfakta mümkün olabildiğince organik malzeme kullanmaya çalışıyorum. Hem sağlıklı olsun diye hem de daha iyi bir lezzet yakalayabilmek için... Bu salatada da kullandığım yeşilliklerin bir kısmı, bulgur, ve domates organik.
Malzemeler: 4 kişilik
1- 1/2 demet kıvırcık salata
2- 1 demet maydanoz
3- 1 demet dereotu
4- 1/2 demet taze nane
5- 2 limon suyu
6- limon suyuna eşit miktarda sızma zeytinyağı
7-2 yemek kaşığı nar ekşisi
8- arzu edilen miktarda tuz, pul biber
9- 4 salkım domates
10- 3 adet Çengelköy salatalık
11- 1 Türk kahvesi fincanı ince bulgur
12- 6 adet taze soğan
Hazırlanışı:
1-Yeşillikler çok ince kıyılır.
2-Domates ve salatalık küçük küpler halinde kesilir.
3-Bulgur biraz sıcak su ekleyerek yumuşatılır.
4-Sos için limon suyu, yağ, nar ekşisi ve baharatlar bir kavanozda iyice karıştırılıp, doğranmış malzemelere eklenir iyice karıştırılır. Afiyet olsun.


19 Mayıs 2012 Cumartesi

mercimekli köfte

Selam dostlarım, istek üzerine bugün mercimekli köfte tarifi vereceğim sizlere. Bu tarifi 25 yıl kadar önce televizyonda, geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz Ümit Usta'dan dinlemiştim. Yıllardır her yapışımda beğeniyle karşılanır, umarım sizler de beğenirsiniz.
Malzemeler:
1-1 bardak ince köftelik bulgur. ( Ben organik bulgur kullanıyorum)
2-1 bardak kırmızı mercimek
3- 2 bardak içme suyu
4-1 büyük boy soğan
5- Yeterince maydonoz
6-Yeterince taze soğan
7- Tuz, karabiber, pul biber, kimyon
8- 1/2 su  bardağı sızma zeytinyağı
9- Ortalama 1 limon suyu
Hazırlanışı:
1-Orta boy bir tencereye 1 bardak yıkanmış kırmızı mercimek ve 2 bardak su konur. Kapak kapalı olarak orta ateşte suyunu çekip göz göz olana kadar, ortalama 10 dak. pişirin.
2-1 bardak bulgur baharatlar ve 1 kaşık biber salçası eklenerek karıştırılır. kapak kapatılıp 10 dak. demlendirilir.
3-Bir tavada diş diş kesilmiş soğanlar zeytinyağında kavrulur, ve tenceredeki karışıma eklenir.
4- Karışım 10 dak. kadar demlendirir.
5- Bir servis tabağına maydonoz ve taze soğanlar incecik doğranır.
6- Tenceredeki karışıma arzu edildiği kadar limon suyu eklenir. Yağ miktarı az görünüyorsa ilave edilir.
7- Karışım iyice yoğrulur, köfteler yuvarlanır, servis tabağındaki maydonoz, soğan karışımı içinde yuvarlanır ve üstlerinin kaplanması sağlanır.

17 Mayıs 2012 Perşembe

Zeytinyağlı Enginar

Selam dostlarım,
Evde gündelik yaptığım yemekleri tarif etmekten biraz çekiniyordum doğrusu! Çünkü, herkes bunları bilir ve benzer şekilde yapar zannediyordum. Kardeşim Zelda bu konuda yüreklendirdi beni; Benim önemsemediğim bazı detayların aslında  herkes tarafından bilinmediğini ve bunları yazmamın iyi olacağını söyledi.
Bu uzun girizgahtan sonra, artık size şimdi tam mevsimi olan ve benim bayıldığım zeytinyağlı enginar tarifi vermek istiyorum.
Malzemeler:
5 adet orta boy enginar
1 çay bardağı sızma zeytinyağı
1 limonun suyu
1 tatlı kaşığı tuz
1.5 tatlı kaşığı şeker( benim gibi şeker hastaları için 1.5 tatlı kaşığı splenda)
2 orta boy kuru soğan
250 g taze iç bakla
dere otu
Hazırlanışı:

1-Uygun ebatta yayvan bir tencereye zeytinyağı, limon suyunu, tuz ve şekeri koyun ve iyice karıştırın.
2-Soğanları küp küp doğrayın ve tencereye ekleyin. Kısık ateşte soğanları pembeleştirin.
3-İyice yıkayıp limonla ovduğunuz taze enginarları ve kabukları ayıklanmış iç baklaları tencereye ekleyiniz.
4-1 çay bardağı kadar sıcak su ekleyip, enginarlar yumuşayana kadar kısık ateşte pişiriniz.
5-Pişme süresi ortalama 45 dak. sürüyor. Ara sıra çatalla kontrol edilerek pişme süresi ve su miktarı ayarlanabilir. Ateş kapatıldıktan sonra, yemeğin pişirilen tencere içinde soğutulmasını öneririm. Böylece lezzetin oturması, bir çeşit demlenme sağlanmış olur. Soğuduktan sonra, enginarlar servis tabağına alınır, baklalar enginarların üzerine yerleştirilir ve bol dere otu ile süslenir. Afiyet olsun.


29 Nisan 2012 Pazar

CHOCOLATE CUPCAKES

Bugün sizlere son zamanlarda tüm dünyada ve Türkiye' de çok ilgi gören, nefis sunumları ile iştah kabartan cupkake tarifi vermek istiyorum. Ben bu tarifi çok ünlü bir zincir marka olan "Hummingbird Cupcakes" in yayınladığı kitaptan aldım. Bu kitapta anlatılan ve piyasada satılan cupcakeler bana yemesi çok ağır gelen tereyağı, pudra şekeri karışımı bir kaplama( frosting) ile süsleniyor. Ben çikolatalı cupcakeleri çikolatalı ganaş ile süslemeyi tercih ediyorum. Çok daha hafif ve leziz oluyor. Renklendirilmiş süt kreması da kullanmak mümkün. İşte benim tarifim, afiyet olsun:

Malzemeler: ( ortalama 10 adet için)
100 g un
20g kakao
140g şeker
11/2 çay kaşığı kabartma tozu
1 çimdik tuz
40g tereyağı
120 ml tam süt
1 yumurta
1/4 çay kaşığı vanilya ekstresi
Hazırlanışı:
1-Fırını önceden 170dereceye ısıtın
2-Un, kakao, şeker, kabartma tozu, tuz ve tereyağı karıştırıcıya koyun, yavaş hızda kum gibi olup her şey karışıncaya kadar devam edin.
3-Süt, yumurta, vanilya ekstresini ayrı bir kapta karıştırın ve unlu karışıma ekleyin. Birkaç dakika karıştırıp düzgün bir karışım elde edin. Gereğinden fazla karıştırmayın.
4- Karışımı 12 lik muffin tepsisine yerleştirilmiş kağıt ya da silikon kalıplara varsa dondurma  servis kaşığı ile doldurun. Kalıpları 2/3 hizasına kadar doldurun ki kabarma payı kalsın.
5- Önceden 170 dereceye ısıtılmış fırında 20, 25 dakika pişirin. Ben ortalarına kürdan batırarak  kontrol ediyorum. Kürdan kuru çıkmalı ama kekler fazla pişip kurumamalı. Bastırınca geri gelecek sünger  kıvamında olmalı.
6-Kekler soğuduktan sonra üzerleri kaplanıp süslenir.
Çikolatalı Ganaş:
1-200 g süt kremasını bir cezvede ısıtın ama kaynatmayın.
2- Ateşten aldıktan sonra içine küçük kesilmiş %70 kakaolu kuvertür çikolata ekleyip tamamen eriyinceye kadar sürekli karıştırın.
3-Oda ısısına geldikten sonra soğumuş olan keklerin üzerine kaşıkla azar, azar dökerek kaplayın.
4- Renkli şekerlemelerle süsleyin.


18 Nisan 2012 Çarşamba

Apple Pie

APPLE PIE (Elmalı tart)

Bir süredir seyahatte olduğum için blogumu ihmal ettim. Sanırım artık tatlı tariflerine geçmenin zamanı geldi. Yıllardır yaptığım ve çok başarılı bir tarif olan Apple Pie ile başlamak istiyorum, şimdiden afiyet olsun.

Malzemeler:
375 g un(2.5 su bardağı)
1 yumurta
1 paket kabartma tozu
1Türk kahvesi fincanı şeker ( kendim için yaptığımda toz splenda ekliyorum.)
250g tereyağı
5 adet ekşi elma
tarçın
Hazırlanışı:
Ben hamuru hazırlamak için hamur karıştırıcı kullanmayı tercih ediyorum. Un olarak organik tam buğday unu kullanıyorum.
1- Unu karıştırıcıya koyup, soğuk tereyağı bıçakla küçük , küçük içine doğruyorum. diğer malzemeleri de katıp homojen bir hamur elde edene kadar karıştırıyorum.
2- Hamuru strech film ile sarıp, buzdolabında 1 saat kadar dinlendiriyorum.
3- Mutfak tezgahına yağlı fırın kağıt serip, hamurun yarısından biraz fazlasını alıp yuvarlıyorum. biraz yassılttıktan sonra kağıdın üzerine koyup, üzerine ikinci bir yağlı kağıt koyuyorum. Böylece hamuru açarken merdaneye ya da tezgaha yapışmasını önlemiş oluyorum.
4- Hamuru tart kalıbından 3cm kadar daha büyük açıp, yağlanmış ve altına yağlı kağıt kaplanmış kalıba yayıyorum.
5- Elmaları önce dörde sonra her parçayı üçe bölüyorum ve elmaları yaydığım hamurun üzerine balık sırtı diziyorum. Tüm hamur elma ile kaplandıktan sonra üzerine bolca tarçın ekliyorum.
6- Hamurun kalanını yine iki kağıt arasında açıp, elmaların üzerini kapatıyorum.
7- Önceden 170 dereceye ısıtılmış fırında iyice pembeleşinceye kadar pişiriyorum. ( tahminen 35-40 dakika sürüyor.)
8- Fırından çıkardıktan sonra ılınmasını bekleyip, arzu ederseniz üzerine pudra şekeri serpebilirsiniz.
9- Vanilyalı dondurma ile servis etmek çok hoş oluyor, benden söylemesi...

26 Mart 2012 Pazartesi

PORTAKALLI AYVALI KEREVİZ


Günaydın dostlarım
Sözlerime sağlıklı, keyifli bir hafta dileyerek başlamak istiyorum. Daha önce de söylediğim gibi 10 yıldır tip 2 diyabet hastasıyım. Çoğunuzun bildiği üzere diyabet sürekli ilerleme kaydeden bir hastalık. Tam durumumu stabilize ettim dediğinizde kullandığınız ilaçlar ve yaptığınız diyetin yeterli olmadığını görüyorsunuz... Ben 10 yıldır insülin kullanmadan yeme alışkanlıklarımı değiştirerek durumu kontrol altında tutmaya gayret gösteriyorum. Lezzetli yemek yemekten ödün vermem imkansız olduğu için diyabeti olumsuz etkilemeyen ama lezzet artırıcı çözümler arıyorum. Bugün size anlatacağım, ilk sayfada resmini gördüğünüz portakallı, ayvalı kereviz yemeği de bu amaca hizmet ediyor sanıyorum. Bu sağlıklı ve lezzetli yemek için şimdiden afiyet olsun, sevgiler, vili.

PORTAKALLI AYVALI KEREVİZ.

Malzemeler:
3 orta boy kereviz
1 küçükçe ayva
1 orta boy soğun
1 portakalın suyu
1 limon suyu
1/2 bardak sızma zeytinyağı
1tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı toz splenda

Hazırlanışı:

Ayva ve kerevizlerin boyları birbirine yakın olursa daha estetik dizmek mümkün olur.
Kerevizler ve ayvayı sebze fırçası ile yıkayarak ayıklayın. Elma dilimi şeklinde dilimleyin.
yayvan bir tencereye sıralayıp ortada kalan boşluğa soğanı yerleştirin. Bardak içindeki zeytinyağına tuz, tatlandırıcı, limon suyu ve portakal suyunu ekleyip iyice karıştırın. Bu homojen karışımı dizdiğiniz sebzelerin üzerine kaşıkla dökünüz. Kısık ateşte sebzeler yumuşayıncaya kadar pişiriniz. Tahminen 45 dk ile 1 saat arası sürüyor. Zeytinyağlı yemekleri pişirildiği tencerede soğutmak lezzetinin daha iyi olmasını sağlıyor bu nedenle soğuduktan sonra uygun boyda düz bir servis tabağına alt üst ederek çevirin. Kereviz yaprakları ya da dere otu ile süsleyip servis ediniz.p

25 Mart 2012 Pazar

KİŞNİŞ EZMESİ

Günaydın dostlarım,
Geç bir pazar kahvaltısından kalkar kalkmaz size yazmaya geldim. Bugün size kahvaltıda yediklerimden esinlenerek "kişniş ezmesi" tarifi vermek istiyorum. Kişniş maydanozgillerden kendine has kokusu ve tadı olan çok yararlı bir ot. Ben tip2 diyabet hastası olduktan sonra özellikle son 10 yıldır yeme alışkanlıklarımı değiştirmeye çalışıyorum. Bunu çocukluğumdan beri alışkın olduğum geleneksel tatlardan tamamen kaçmadan, bir denge tutturmaya çalışarak yapıyorum. Ayrıca çok faydalı olup da tadı çok güzel olan yiyecekleri de keşfetmeye çalışıyorum. Birazdan anlatacağım kişniş ezmesi de böyle tatlardan...

KİŞNİŞ EZMESİ
2 bağ kişniş
6-7 diş sarımsak
2 yemek kaşığı sızma zeytinyağı
1çay kaşığı tuz, 1çay kaşığı kırmızı pul biber
1 avuç iç ceviz
Kişnişi iyice yıkayıp kuruttuktan sonra, ceviz hariç tüm malzemeyi blender'da iyice ezin, en son cevizi ekleyip kesik kesik basarak cevizlerin dişe gelir kıvama gelmesini sağlayın.

Ben bu ezmeyi kahvaltı dahil her öğünde sofraya koyuyorum, hem ekmek üzerine sürüyorum hem de et ve sebzelerin yanında garnitür olarak kullanıyorum. Kişnişi marketlerde bulamayabilirsiniz. Ben haftalık semt pazarlarında buluyorum. Pazartesi günleri Göztepe pazarında birkaç tezgahta bulunuyor. Bağ fiyatı 1.5, 2 lira arasında değişiyor. Denemenizi öneriyorum, sevgiler, vili.


23 Mart 2012 Cuma

HAMSİLİ PİLAV



Malzemeler
4 kişilik
1.5kg hamsi
1bağ maydonoz
1 bağ dereotu
1su bardağı baldo pirinç
1 büyük kuru soğan
50 gr dolmalık fıstık
50 gr kuşüzümü
tarçın, yenibahar, tuz, karabiber,
pul biber, zeytinyağı

Hazırlanışı:
Hamsiler yıkandıktan sonra kılçıkları ayıklanır. 20cm çapında yağlanmış bir fırın kabına kuyruklar içe gelmek üzere balık sırtı dizilir. Ortalama 3cm kalınlığında iç pilav konur, tekrar bir sıra hamsi dizilir. üzerine tuz ve kırmızı biberle tatlandırılmış zeytinyağı gezdirilir. 190 dereceye ısıtımış fırında iyice kızarıncaya kadar pişirilir.
Not:
İç pilav bol soğanlı, fıstıklı, üzümlü ve baharatlı olarak hazırlanıp, demlendirilir. Hamsilerin üzerine konmadan önce ince kıyılmış maydonoz ve dereotu ile karıştırılır.





YORUMLAR

Bloguma girdiğiniz için teşekkür ederim , bir yorum bırakırsanız sevinirim.

Sevgiyle kalın...
Şimdilik hoşçakalın, vili