HOŞGELDİNİZ

Bloguma hoşgeldiniz...
Çocukluğumdan beri yemek sofraları, yemek yapma ritüelleri hayatımda önemli bir yer tuttu. Evdeki baklava açma sahneleri, su böreği pişirmeleri, çerkez tavuğu hazırlamaları ve daha birçoğu tüm detayları ile gözümün önünde halen. Yemek sofralarımız hep kalabalık ve bereketli oldu. Babam da annem de büyük kardeş oldukları için akraba ziyaretlerimiz düğün dernek fasıllarımız yoğundu. Çok kalabalık günlerde biz çocukların yer yataklarında enine yanyana yatışlarımızın lezzetini hiç unutmadım. Çok kardeşli, çok kuzenli bir ailede büyüdüğümüz için her şeyi özellikle de yediğini paylaşmayı seven bireyler olduk. Bu nedenle çocukluğumun tatlarını paylaşmayı hep çok istedim. Bunu bir kitapla da yapmak mümkündü tabii ama benim böyle büyük bir projeye cesaretim olmadı hiç. Blogda yazmak ise hem daha samimi hem de daha kolay geliyor bana. Yemek yemeyi de yapmayı da çok önemsiyorum. Çünkü ne yersek o olduğumuza inanıyorum ve yemek yemenin hayatı güzelleştiren bir ritüel olduğunu düşünüyorum.
Blogumda sağlıklı ve lezzetli tarifler paylaşmak istiyorum. Kullandığım malzemelerin organik olmasına dikkat ediyorum.Yağ olarak tereyağı ve sızma zeytinyağı kullanıyorum. Şeker kullanmıyorum, tatlandırmak için kuru meyveler ve az miktarda splenda kullanıyorum.
Sebzeleri baş tacı ediyorum. Ben diyabetli olduğum için böyle beslenmek zorundayım ama inanıyorum ki herkes böyle beslenirse hastalıkları yakalanmadan önce önleyebilirler. Tariflerimi keyifle deneyip tecrübelerinizi benimle paylaşmanızı çok isterim. Sevgiler.
vildanatalay77@gmail.com.

30 Haziran 2012 Cumartesi

Fesleğenli Makarna

merhaba,
Farkettim ki henüz hiç makarna tarifi vermemişim sizlere. Şu aralar hem domates bollaştı hem de taze fesleğen rahatça bulunabiliyor.Makarna pişirmenin tam zamanı. Ben bu makarnayı en çok penne ile yapıyorum, ama diğerleri ile de olur tabii... Ayrıca diyabetimden dolayı integral ya da tam buğday unu yazan makarnaları tercih ediyorum. Bu arada İtalyan makarnaları en lezzetli olanları... Hem çok kolay hem de lezzetli bu yemeği hemen denemenizi öneriyorum, sevgiler.

Malzemeler:
1- 500 g makarna( spagetti olmasın)
2- 1 kg domates
3- 5,6 diş sarımsak
4- 1/2 çay bardağı sızma zeytinyağı
5- tuz ve 1,2 damla sirke
6- 1 demet fesleğen

Hazırlanışı:
1- Domateslerin kabuklarını ayıklayıp, parçalayıcıdan geçirin, çukur bir tencereye alın.
2- Sarımsakları ince ince kesip ekleyin. Zeytinyağı, tuz ve sirkeyi ekleyip çok kısık ateşte suyunu çekene kadar pişirin. Sosumuz hazır.
3- Makarna tenceresine bolca su koyup1,2 yemek kaşığı tuz ekleyin. Kaynatmaya başlayın.
4- Makarnaları kaynayan suya ekleyip 10-12 dakika pişirin.
5- 10 dak. sonunda makarnaları süzün ve yıkamadan domates sosunun içine katın, iyice karıştırın. Bu sırada biraz daha zeytinyağı eklemek gerekebilir, buna siz karar verin.
6- En son yıkanıp kurutulnuş taze fesleğen yapraklarını ekleyip, şöyle bir karıştırın.
7- Makarnayı servis tabağına alıp üzerine bolca  ince rendelenmiş parmezan veya eski kaşar rendeleyin.
8- Yanında bol yeşillikli salata ve sevdiğiniz bir şarapla servis edin, tadına varın. Bu arada size bir ipucu vermek istiyorum: Yerken sakın suçluluk hissetmeyin, çünkü keyifle yenen yemek kilo aldırmaz:)

29 Haziran 2012 Cuma

Börekitas

Merhaba,
Bugün size harika bir poğaça tarifi vereceğim. Börekitas yahudi mutfağının en sevilen tatlarından biri! Benim pek çok yahudi arkadaşım var ama börekitas tarifini yahudi olmayan bir arkadaşımdan, Leyluş'dan öğrendim.Eminim siz de çok seveceksiniz...
Malzemeler:
1- 250 g tereyağı( veya margarin)
2- 2.5 rakı bardağı un
3- 1/2 rakı bardağı soğuk su
4- 1 çimdik tuz
5- 2 adet közlenmiş patlıcan içi biraz beyaz peynirle karıştırılacak
6- Bir miktar ince rendelenmiş eski kaşar.

Hazırlanışı:
1- Unu tepsiye eleyin, ortasını çukurlaştırıp soğuk suyu dökün
2- Buz dolabından henüz çıkarılmış yağı bıçakla küçük küçük kesip unun her tarafına dağıtın.
3- Yağı yedire yedire yoğurun, üstünü kapatıp buzdolabında 1 saat bekletin.
4- Hamuru dolaptan alıp dörde bölün. Merdane ile mantı hamurundan biraz kalınca açıp malzeme koyun ve  bardakla veya çelik bir tabakla yuvarlakça kesin
5- Poğaçaları yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine aralıklı dizin.
6- Üzerlerine yumurta sarısı sürüp rende kaşar serpiştirin.
7- 170 dereceye ısıtılmış fırında üstleri kızarana kadar pişirin.

26 Haziran 2012 Salı

Tiramisu( Türk usulü)

Selam dostlar,
On gündür bel fıtığından yatıyorum, ve blogumu ihmal ettim biraz. Hareket kabiliyetimin bu kadar azalması ister istemez depresiv bir ruh haline de soktu beni... Bugün, Vildan kendine gel dedim ve bir tatlı tarifi vererek tadımızı yerine getirelim diye düşündüm. Biliyorsunuz tiramisu bir İtalyan tatlısı ve esas olarak savayer bisküvisi, mascarpone peyniri ve yumurta akından müteşekkil. Savayer bisküvisi, çocukluğumuzdan bildiğimiz ve annelerimizin yaş pasta yaparken kullandıkları kedi dili. Eskiden mahalle pastanelerinde yağlı kağıt üzerine sıra sıra dizili halde satılırdı. Şimdilerde pastanelerde pek bulunmuyor ama, süpermarketlerde paketlenmiş halde İtalyan ve Türk versiyonlarını uygun fiyata bulmak mümkün. Mascarpone peynirine gelince yine büyük süpermarketlerde İtalyan menşeli olanlarını bulmak mümkün ama çok pahalı. Sıra geldi yumurtaya; Orijinal tiramisu tarifinde kar haline getirilmiş yumurta akı çiğ olarak kullanılıyor. Yumurtayı çiğ kullanmak virüs enfeksiyonları riski nedeniyle benim hiç hoşuma gitmiyor. Bu nedenle tarifini vereceğim Türk usulü tiramisu bu dezavantajları içermeyen çok lezzetli bir tatlı. Tadı orijinalinden farklı tabii ama kolay, lezzetli ve makul maliyetli, öneririm efendim.
Malzemeler:
1- 1 paket savayer bisküvi
2- 1 su bardağı sıcak su
3- 2 yemek kaşığı şeker
4- 2 yemek kaşığı konyak
5- 2 yemek kaşığı nescafe. Expresso kahve tercih edilir.
6-1.5 çay bardağı şeker
7-1 yumurta sarısı
8-1/2 lt süt
9- 2.5 yemek kaşığı dolusu un
10- 1 paket vanilya.
11- 1 kutu labne peyniri

Hazırlanışı:
1- Önce kremayı hazırlayalım: Bir tencereye yarım kilo süt, 1.5 çay bardağı şeker( ben aynı miktarda splenda kullanıyorum), 2.5 yemek kaşığı un, 1 yumurta sarısı koyup kısık ateşte katılaşıp fık, fık edene kadar tahta kaşıkla karıştırarak pişirelim. Ateşi kapattıktan sonra 1 paket vanilya ve 250 g labne peyniri ilave ederek karıştıralım. Krema soğurken diğer hazırlıkları yapalım.
2- Servis için kullanacağınız tabağın ortasına ortalama 20cm çapında bir kelepçe yerleştirin. Bunu tiramisunun muntazam şakilde çıkması için yapıyoruz.
3- Kelepçenin içine bir sıra kedi dilini mümkün olduğunca boşluk bırakmayacak şekilde yerleştirin.
4-Kedi dillerini sıcak kahve ile kaşık kaşık dökerek ıslatalım.
5-Islatılmış kedi dili tabakası üzerine kaşıkla bolca miktarda ılınmış krema yayalım.
6- İkinci kedi dili tabakasını dizelim ve kahve ile ıslatalım. Üzerine tekrar krema yayalım. Bu işlemi kremamız bitene kadar tekrarlayalım.
7- Son krema yayma işleminden sonra tiramisuyu buz dolabına kaldırıp soğumasını bekleyelim. Tahminen 1 saat yeterlidir.
8- Soğuma tamamlanınca tiramisuyu dolaptan çıkaralım ve üzerine tel süzgeç yardımı ile kakao eleyelim.
9- En son olarak kelepçeyi dikkatlice çıkarıp, kağıt peçete yardımı ile tabaktaki bulaşmaları temizleyelim ve servise sunalım.
10- Bu tatlıyı sunumdan 1 gün önce de yapabilirsiniz. Dikkat edeceğiniz noktalar buz dolabına koyduğunuzda kurumasını önlemek için  üzerini bir tabakla kapamanız ve şeklinin bozulmaması için kelepçeyi servisten hemen önce çıkarmanızdır. Kolay gelsin, afiyet olsun.


21 Haziran 2012 Perşembe

patlıcanlı pilav

Bugün yine patlıcanlı bir tarif vermek istiyorum. Yaz günlerinde soğuk da yenebilen, sizin de benim gibi çok seveceğinizi düşündüğüm bir pilav; patlıcanlı pilav. Bu kadar çok pilav tarifi verdiğime bakıp çok pilav yediğimi sanmayın, diyabetten dolayı pilava hasret kaldığım için böyle sanırım... Her neyse siz benim yerime de afiyetle yiyiniz. İşte patlıcanlı pilav:
Malzemeler:
1- 2 su bardağı baldo pirinç
2- 5 orta boy patlıcan
3- 2 orta boy soğan
4- 4 olgun domates
5- kızartma yağı
6- 1 çay bardağı kadar sızma zeytin yağı
7- tuz, kuru nane

Hazırlanışı:
1- Patlıcanları yıkayıp yol yol soyup kuşbaşı büyüklüğünde doğrayın ve  bol tuzlu suda 1 saat bekletin.
2- Patlıcanları sudan çıkarıp sıkın ve bol kızgın yağda altın rengini alana kadar kızartın, kağıt havlu üzerine alın.
3- Soğanları yemeklik olarak hazırlayın ve zeytinyağ ile beraber pilav tenceresine alın.
4- Bir tatlı kaşığı tuz ekleyip pembeleştirin, rendelenmiş domateslerle beraber domates suyunu çekene kadar pişirin.
5- Bir saat önceden tuzlu sıcak suda bekletilmiş 2 bardak baldo pirinci bol su ile yıkayıp süzün ve tencereye ekleyin.
6- 2 bardak sıcak su ve arzunuza göre biraz daha tuz ekleyip kaynadıktan sonra ateşi çok çok kısık ayarlayıp 20 dakika kadar, pirinç göz göz oluncaya kadar pişirin.
7-Ateşi söndürdükten sonra, kızarmış patlıcanları ve bir yemek kaşığı dolusu naneyi pilava ekleyin, bir çatal yardımı ile zedelemeden karıştırın.
8- Üzerini kağıt havlu ile kapatın ve en az 10 dakika daha dinlendirin. Umarım seversiniz, afiyetle...

16 Haziran 2012 Cumartesi

Karnıyarık

Selamlar,
 Karnıyarık tarifi de yazılır mıymış diyebilirsiniz; her Türk evinde sık, sık yapılır ve bilmeyen yoktur. Ama ben şu anda Ankara'dayım, yeğenimin mezuniyet törenine geldim. Zelda ile İbo ' ya her geldiğimde benden karnıyarık talep ederler ben de madem yapıyorum bari yazayım dedim. Karnıyarığın anne modeli hem yapması daha uğraştırıcı hem de kızartma olduğu için pek tercih edilmez. Ben bu dezavantajı kısmen çzecek bir ipucu biliyorum ve sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu sayede hepimizin çok sevdiği bu yemekten mahrum olmayacaksınız. Sakın yanına domatesli pilav ve cacık yapmayı ihmal etmeyin, hepinize afiyet olsun.
Malzemeler:
1- 8 adet orta boy patlıcan
2- 250 g kıyma
3- 3,4 domates
4-5,6 adet yeşil biber
5-bir avuç kıyılmış maydanoz
6- 1kg kızartma yağı

Hazırlanışı:
1- Patlıcanlar yıkanır ve yol, yol soyularak bol tuzlu suya konur. En az bir saat bekletilir, çıkarılıp sıkılır suyu alınır.
2- Kızartma tenceresine 1 kg civarı yağ konur, yağ kızınca patlıcanlar altın rengi olana dek kızartılır.
3- Patlıcanları kızartma tenceresinin teline koyup, büyük bir kaptaki kaynar suya daldırıp çıkarın. Bütün fazla yağın kaynar suya aktığını göreceksiniz. Bir diğer önemli nokta da kızartma yağını sadece bir kez kullanmanız gerektiği. Çünkü yağ ne kadar çok yanarsa o kadar kanserojen hale geliyor. Bir kez kızartılan yağ da çok masum değil tabii ama kırk yılda bir çok sevdiğiniz bir lezzet adına tolere edilebilir sanırım.
4-Soğan ve kıyma tuzla birlikte kısık ateşte 10 dakika kadar karıştırarak pişirilir. sivri biber ve küp kesilmiş domatesler de ilave edilerek iyice kavrulur.
5- Ateş söndürülünce maydanoz ve karabiber ilave edilip karıştırılır.
6- Uygun boydaki fırın kabına bir fincan kadar domates suyu konur.( domatesi parçalayıcıdan geçirerek hazırlayabilirsiniz)
7- kızarmış patlıcanlar tepsiye dizilir, üzerlerinde bıçakla uzunlamasına yarıklar açılır. Elle uçları yırtmamaya dikkat edilerek yarıklar genişletilir.
8- Yarıkların içi bol kıymalı harçla doldurulur.
9- Patlıcanların üzerine dilimlenmiş domatesler yerleştirilir ve 160 derecedeki fırında domatesler kızarana kadar pişirilir. Afiyet olsun.

12 Haziran 2012 Salı

Sebzeli mısır ekmeği

Merhaba,
Laz olduğumu söylemiştim sizlere değil mi? Bizim evlerden mısır unu hiç eksik olmaz, pek çok şeyde kullanırız. Şimdi benim uydurmasyonum olan bir mısır ekmeği tarifi vereceğim. Aslında, ekmekten çok tuzlu bir keke benziyor ve en çok çay yanında ve salatalıkla yakışıyor. Ben malzemeleri göz kararı koyuyorum ama sizlere anlatabilmek için koyduklarımı ölçmeye çalıştım. En iyisi denedikçe kendi ağız tadınıza uygun kıvamı kendinizin keşfetmesi. Yemek yapmanın heyecanı  da bunda yatıyor bence... Her deneme yeni bir macera, üstelik tehlikesi , riski de pek olmayan bir macera, daha ne istenir. Gevezeliği bırakıp tarife başlıyorum;
Malzemeler:
1- 1demet maydanoz
2- 1 demet dere otu
3- 250 g taze soğan
4- 2 sakız kabağı( pırasa, pazı, ıspanak da olabilir)
5- Evdeki diğer yeşilliklerden mesela, taze nane, fesleğen, kişniş vs de ekleyebilirsiniz.
6- 2 cup elenmiş mısır unu( cup küçük bir su bardağı kadar geliyor.)
7- 4 yumurta
8- 1 bardak süt
9- 3/4 su bardağı zeytinyağı
10- 1 paket kabartma tozu
11- 100 g kadar rende beyaz peynir, 50 g kadar eski kaşar rendesi
12- tuz, karabiber, arzuya göre kırmızı pul biber

Hazırlanışı:
1-Yumurtaları bir çimdik tuzla iyice çırpın.
2- Yağla birlikte krema kıvamı olana kadar çırpmaya devam edin, sütü de ekleyip tekrar çırpın.
3- Elenmiş mısır ununa kabartma tozu ve baharatları ekleyip karıştırın.
4- Unlu karışımı yumurtalı karışıma bir spatül yardımı ile alttan alıp katlayarak karıştırın. Homojen bir karışım elde edin ama çok fazla karıştırmayın.
5- En son ince, ince kıyılmış yeşillikleri ve rendelenmiş peyniri ekleyin, hafifçe karıştırın.
yağlanmış bir payreks tepsiye yada yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine 2,3 cm yüksekliğinde yayın.
6- üzerine ince kıyılmış eski kaşar rendesi serpin.
7- 170 dereceye ısıtılmış turbo ayarında  fırında 30-40 dakika kızarana kadar pişirin.


11 Haziran 2012 Pazartesi

Baklalı Pilav

Merhaba bugün de size ikinci annem Esoş' tan öğrendiğim çok lezzetli bir pilav tarifi vereceğim. Malum taze bakla zamanı ve her yaza girişte annem bu pilavı yapar. Ben şimdi taze bakla alıp derin dondurucuya atıyorum ve her canım çektiğinde hem baklalı pilav hem de enginar pişirirken kullanıyorum. Tabii enginarları da derin dondurucuya atıyorum. Tahmin edeceğiniz üzere evde dolaptan çok derin dondurucu var.Yaz sebzeleri o kadar güzeller ki, büyük bir aç gözlülükle hepsini saklamak istiyorum.
Şimdi gelelim tarife; Taze baklaları kabuklarını soyarak kullanmak gerekiyor ve bu biraz uğraştırıcı bir iş. Ben bir derin dondurucu uzmanı olarak bu işin kolayını buldum; dondurucudan çıkan baklaların kabuğu kolayca çıkabiliyor bu yüzden baklayı taze kullanacağım zaman bile önce birkaç saat dondurucuda bekletiyorum, sonra soyuyorum.
Malzemeler:
1- Yarım kg taze iç bakla
2- 250 g kıyma
3- 2 su bardağı baldo pirinç
4- 3 su bardağı kaynar su
5- bir demet dere otu
Hazırlanışı:
1- 2 su bardağı pirinci bol tuzlu sıcak suda su soğuyana kadar bekletin
2- pirinci berrak su çıkana kadar bol bol yıkayın ve böylece nişastasından arındırın ve süzün. Böylece nişastanın verdiği yapışkanlıktan kurtulursunuz ve tane tane bir pilav elde edebilirsiniz.
4-Pilav tenceresine kıyma ve baklaları birlikte koyun ve karıştırarak pişirin.( Baklalar yenecek kadar pişmeli)
5-İki kaşık tereyağı ve pirinci ekleyip hafifçe karıştırarak 3, 4 dakika kavurun.
6- 1 tatlı kaşığı tuz ve 3 bardak sıcak suyu ekleyip tencerenin kapağını kapatın.
7- Ateşi iyice kısarak 20 dakika kadar pirinç suyunu çekip, göz göz oluncaya kadar pişirin.
8- İnce kıyılmış dere otunu pilava ekleyip zedelemeden karıştırın. Üzerini kağıt havlu ile kapatıp 10 dakika dinlendirin.
9- Servis tabağına aldığınız pilavın üzerini karabiberle süsleyin ve mutlaka cacık ile servis edin. Bu pilav hem et hem sebze hem tahıl ihtiva ettiği için üzerine bir tatlı ilavesi ile tam bir menü olarak kullanabilirsiniz. Afiyetle yiyiniz efendim...

8 Haziran 2012 Cuma

Vili'nin Muhammarası

Birkaç gün aradan sonra merhaba dostlarım,
Bugün bir Gaziantep klasiği olan muhammaranın kendime uyarladığım versiyonunu tarif edeceğim sizlere...
Kırmızı etli biberlerin tam zamanı ve ben muhammarada ana malzeme olarak acı pul biber yerine taze kırmızı biber kullanıyorum. Böylece hem sağlıklı hem de lezzetli oluyor, hem kuru yemiş hem de sebze yemiş oluyorsunuz. Ben kahvaltıda da ekmeğe sürmeyi çok seviyorum. Ayrıca fazla yapıp küçük kavanozlara koyuyorum ve derin dondurucuda saklıyorum. Hem kışın hem de ani misafir gelişlerinde işe yarıyor. Bakalım siz de sevecek misiniz benim versiyonumu?
Malzemeler:
1- 1kg kırmızı biber
2- 150 g ceviz
3- 1limonun suyu
4- Biraz ekmek içi veya galete unu
5-6,7 diş sarımsak
6- 1 tatlı kaşığı kimyon, 1 çay kaşığı acı pul biber, isteğe göre tuz.
Hazırlanışı:
1- Kırmızı biberleri yıkayıp, üstlerini koparın ve tohumlarını çıkarın
2- Bir fırın tepsisine yağlı kağıt serin ve üzerine yıkanıp ayıklanmış biberleri dizin
3- 170 derecede turbo ayarındaki fırında üstleri hafif kararıp patlamaya başlayıncaya kadar pişirin. Tahminen 30 dakika sürüyor..
4- Fırından çıkarıp biraz ılınınca kabuklarını soyup bir kaba alın. Çok soğutursanız daha zor soyuluyor, ılıkken yapmak çok kolay...
5- Biberleri, sarımsak ve bir yemek kaşığı zeytinyağı ile parçalıyıcıya koyun ve iyice çekin.
6- Karışıma baharatları, limonu ve cevizi ekleyip kısa kısa basarak cevizleri dişe gelecek derecede parçalayın.
7- Hazırladığınız karışımın tadına ve kıvamına bakın ve istediğiniz kıvamı elde edecek kadar galete unu(ekmek içi)ve baharat ilavesi yapın.
8- Bu karışımı etlerin böreklerin yanında garnitür olarak, ya da küçük ekmeklere sürerek atıştırmalık olarak kullanabilirsiniz.